Türkiye kritik bir seçim sürecinin sonuna yaklaşırken faşist rejim türlü provokasyonlarla, saldırılarla terör estiriyor. Son olarak bu sabah Diyarbakır merkezli 21 ilde gerçekleştirilen operasyonla çok sayıda eve baskın düzenleyen rejim polisi, 130’a yakın Kürt gazeteci, avukat, siyasetçi, sanatçı ve insan hakkı savunucusunu gözaltına aldı. 216 kişi hakkında gözaltı kararı olduğunu belirten barolar, dosyaya gizlilik kararı ve 24 saat avukatla görüşme yasağı koyulması nedeniyle gözaltıların nedeninin bilinmediğini açıkladılar.
Mezopotamya Ajansı, Yeni Yaşam gazetesi ve Xwebûn gazetesinin yöneticileri ve yazarları, DBP ve HDP’li siyasetçiler, Amed Şehir Tiyatrosu sanatçıları, İHD Diyarbakır şube yöneticileri, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı ve çok sayıda avukat, bu siyasi operasyonla gözaltına alındı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneğinden yapılan açıklamada “birçok üyemizin evi basılarak gözaltına alındı. Dernek binamızda aramalar devam etmektedir. Seçim sürecinde derneğimize ve üyelerimize yönelik gerçekleştirilen siyasi operasyona karşı susmuyoruz!” denildi.
Üyeleri gözaltına alınan Diyarbakır Barosundan yapılan açıklamada da, “Temel hak ve özgürlüklere son derece keyfî bir biçimde müdahale edilmekte, avukatlar başta olmak üzere hak savunucuları ve bağlı olunan meslek örgütleriyle sivil toplum örgütlerinin yargı eliyle hedef alındığı, ceza tehditlerine maruz bırakıldığı bir süreç yaşanmaktadır. … Meslektaşlarımıza, gazetecilere ve hak savunucularına yönelik hukuka aykırı, özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal edici uygulamaya son verilmeli, derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
Diyarbakır Adliyesi önünde toplanan avukatlar, Mardin Barosuna kayıtlı 3, Batman Barosuna kayıtlı 2, Şanlıurfa Barosuna kayıtlı 1 ve Diyarbakır Barosuna kayıtlı 19 avukatın gözaltına alındığının belirtildiği bu hukuksuz gözaltıları sloganlar eşliğinde protesto ettiler. Yaptıkları açıklamada bu gözaltıların seçim süreciyle doğrudan bağlantılı olduğuna da dikkat çektiler:
“Toplumun muhalif kesimlerine ve hak savunucularına karşı sürdürülen yargı tacizi, avukatlar, hak savunucuları, sanatçılar ve basın emekçileri üzerinde de sürdürülmeye devam etmektedir. Türkiye'de seçimlerin 'Demokratik, Adil ve Dürüst Seçim İlkesine göre yürütülemeyeceğine dair öteden beri gelen yoğun ve endişe verici kaygılar bulunmaktadır. Seçim güvenliğine ilişkin kaygılar gözetildiğinde, yargı tehdidi ile sivil toplum örgütlerinin ve hak savunucularının sindirilmek istendiğini biliyoruz.”
Seçimlere günler kala yapılan bu siyasi operasyonu protesto etmek için Yeşil Sol Partililerin Diyarbakır’da yapmak istedikleri yürüyüşe polis izin vermedi. Bu zorbalık kitlenin “AKP halka hesap verecek”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarıyla protesto edildi. Bu kararlı duruş sayesinde geri adım atan polis daha sonra kitlenin alana girişine izin verdi. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın yaptığı konuşmada, “Yaptığınız seçim kumpasıdır. Biz sizin karşınızda sözümüzü söylüyoruz. Halka karşı sözümüz var ve sizleri 14 Mayısta göndereceğiz” dedi. “Saray rejimi her yerde kaybettiğinin farkında. Görüyorsunuz burada bir basın açıklaması yapacağız ama her türlü engellemeyle karşı karşıyayız. Asla geri durmayacağız, bir adım geri atmayacağız ve bu iktidarı göndereceğiz diyen Akın, “Dünyaya da Türkiye’ye de bu seçimde her türlü zorbalığa, provokasyona, darbeye karşı burada olduğumuzu ve bunları göndereceğimizi göstereceğiz” diye seslendi.
Gözaltılar diğer pek çok kentte yapılan basın açıklamalarıyla da protesto edildi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu’yla birlikte İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir açıklama yaptı. Bu esnada bile polis ablukası uygulandığına dikkat çeken Musa Piroğlu, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Bu ülkenin hangi gelecekle tehdit edildiğini görsün herkes. Bu abluka bu ülkeye kurulan bir ablukadır. Bu abluka dağılacak, bu zorbalık bitecek. Mutlaka biz kazanacağız onlar kaybedecek. Bu zorbalığa da hep beraber birlikte son vereceğiz.”
HDP Merkez Yürütme Kurulu adına yapılan açıklamada, bu operasyonun sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonu olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“AKP iktidarı ve güdümündeki yargının gerçekleştirdiği bu saldırının nedenini toplum da biz de gayet iyi biliyoruz. 2015’ten bu yana siyasi darbeler, katliamlar, kara propaganda, özel savaş yöntemleri, tehdit, şantaj ve her türlü saldırıyla ömrünü uzatmaya çalışan iktidar, bu sabah gerçekleştirdiği gözaltı furyasıyla da 14 Mayıs seçimlerine yönelik yeni bir darbe sürecini başlatmıştır. Bu operasyon sandıkları ve halkın iradesini çalma operasyonudur. Bu operasyon topluma ve onun siyasi tercihlerine açık bir gözdağı ve tehdittir.
“Seçim sandıklarını koruyacak, hukuksuzluklarla mücadele edecek olan avukatların, kamuoyunu bilgilendirecek gazetecilerin, AKP ile sahada mücadele eden siyasetçilerimizin eş zamanlı olarak hedeflenmiş olması tesadüf değildir. İktidar ilk önce besleyip büyüttüğü çeteleri ve mafyayı sahaya sürerek onlara IŞİD diliyle toplumu tehdit ettirdi, şimdi de polis ve yargı marifetiyle doğrudan seçimlere müdahale ediyor. Sokaklarda açık açık ‘kafa kesme’ tehditleri savuran, seçmenlerimizi çocuklarıyla tehdit eden çetelere dokunmayan yargı ve kolluk AKP ve MHP seçim kampanyasına dahil olmuştur.
“Kaybettikçe saldırganlaşan, saldırganlaştıkça kaybeden AKP-MHP iktidarı asla kendisini bekleyen akıbetten kurtulamayacaktır. Bu saldırılar AKP’nin son çırpınışlarıdır ve asla sonuç vermeyecek beyhude çabalardır. Bu saldırılara en büyük cevabı da halkımız ve iradesi tehdit edilen toplumsal kesimlerin tamamı sandıklarda verecektir. AKP, Diyarbakır merkezli operasyon ile tarihin akışını tersine çeviremeyecektir, aksine Diyarbakır merkezli halk iradesiyle bir daha geri gelmemek üzere siyasi sahneden silinecektir.
“Bu tehdit ve şantaj düzeninin sona ermesini isteyen, yıllardır uygulanan hukuksuzluklarla hesaplaşma iradesi gösteren herkesi bu saldırılara karşı açık tutum almaya çağırıyoruz. Gözaltına alınan her bir kişinin yerine binleri, on binleri sorumluluk üstlenerek seçim çalışmalarına katılmaya, sandıklara sahip çıkmaya ve darbeye karşı aktif mücadeleye çağırıyoruz. Biz buradayız ve mutlaka kazanacağız!”
Muhalefet kesimlerinden çok sayıda siyasi parti ve kurum da yaptıkları açıklamalarla bu gözaltıları protesto etti. Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturan partilerden biri olan TİP’in Genel Başkanı Erkan Baş da “Seçimlere 1 aydan az zaman kalmışken HDP ve Yeşil Sol Parti üye ve yöneticilerine, baro üyelerine, gazetecilere, yurttaşlara yapılan siyasi operasyonu kınıyoruz. Bu Saray kumpasları Türkiye’nin özgürlük mücadelesini engelleyemez. Birlikte direndik, birlikte kazanacağız!” açıklamasını yaptı.
Bizler de bir kez daha diyoruz ki, Kürt halkını, onun siyasi temsilcilerini, demokrasi güçlerini faşist terörle susturmak, yıldırmak mümkün olsaydı bunu 12 Eylül faşizmi çoktan yapmış olurdu. Ama bunu başaramadı ve yıkıldı gitti. Siz de susturamayacaksınız, yıldıramayacaksınız ve kaçarınız yok yıkılacaksınız!
link: Marksist Tutum, Rejimden Diyarbakır Merkezli 21 İlde Operasyon Terörü, 25 Nisan 2023, https://en.marksist.net/node/7971
Emekçiler İçin Yıkım Üreten Erdoğan Rejimi Yıkılmalı
Sudan’da Egemenler Arasında Kanlı Kapışma