Gazi Katliamı Unutulmadı

Bu topraklarda bugüne kadar birçok katliam gerçekleşti. Demokrasi diyerek insanların gözlerinin içine baka baka yalan söyleyenler, bugün de yeni katliamlara imza atıyorlar. Aralık ayı sonunda, Şırnak’ın Uludere ilçesinde, 34 Kürt köylüsünün üstüne bombalar yağdırılması, katliam geleneğinin devam ettiğinin, sermaye sınıfının “demokrasi” anlayışının göstergesidir.

1995 yılında devletin gerçekleştirdiği “Gazi Katliamı,” 12 Martta yapılan yürüyüşlerle protesto edildi. Katliamlar bir kez daha lanetlendi. 1995 yılında Gazi Mahallesi’nde bir kahvehanenin taranmasının ardından sokaklara çıkan Gazili emekçilerin üzerine kurşun yağdırılmış, polis Gazi ve Ümraniye’de 23 kişiyi katletmişti.

Katliamı lanetlemek için sabahın erken saatlerinde toplanma noktalarında bir araya gelen emekten yana siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, kortejlerini oluşturduktan sonra yürüyüşe geçtiler. Kitle, sloganlarla katliamı protesto etti. Esnaf, kepenklerini açmayarak eyleme destek verdi. 1995’de taranan kahvehanelere karanfiller bırakıldı. Gazi mezarlığına doğru yürüyüşe devam edildi. Mezarlığa gelindiğinde, ağıtlar ve marşlara gözyaşları eşlik etti. Bir tarafta gözyaşı bir tarafta öfke vardı. Bu insanlar niçin öldürülmüşlerdi? Neydi suçları ki yaşam hakları ellerinden alındı? Bir ananın dilinden dökülüyordu bu kelimeler. Bütün kortejlerin mezarlığa gelmesinin ardından anma sona erdi.

Bu topraklardaki diğer katliamlar gibi, bu canice saldırının sorumluları da yargılanmış değildir ve bugün demokrasiden bahseden AKP hükümetinin de yargılamaya hiç mi hiç niyeti yoktur. Gazi katliamının gerçekleştiği 1995 yılında doğan çocuklar bugün 17 yaşında. Dünyadaki milyonlarca genç gibi, bu gençlerin de bu düzen altında hiçbir geleceği yok. Bu nedenlerle öfke içten içe birikiyor. Yapılan zulümler emekçilerin sabrını taşırıyor ve bardağı taşıracak son damlaya yaklaşılıyor.

Dünya üzerinde yaşanan bütün haksızlıkların temelinde sermaye düzeni yatmaktadır. Sermaye sınıfı varlığını sürdürebilmek için her defasında yeni katliamlara ve savaşlara girişmiştir. Kapitalist düzenin insanlığa acıdan, kandan başka sunacağı hiçbir şey yoktur. Bu düzenin, insanlığa yaşattığı bütün acılarla birlikte yerle bir edileceği günler uzak değildir.