Çoğumuz yıllar geçtikçe çocukluğumuza özlem duyarız. Sokaklarda oynadığımız oyunlar, uçurttuğumuz uçurtmalar, yağmur suyu birikintilerinde yüzdürdüğümüz kâğıttan gemiler… Tüm bunlar geçmişe dair, çocukluğa dair huzurun, mutluluğun simgesidir bizim için. Hatırladığımızda koca bir gülümseme belirir yüzümüzde. Kimimizin şimdi dönüp hatırlayabildiği böyle güzel anıları oldu, kimimizin ise hikâyesi yarım kaldı. Henüz okumayı, bisiklete binmeyi yeni öğrenecekken ya bir kör kurşuna ya da mayınlara kurban gitti kimimiz. İşte yarım kalan bu hikâyeler Kürt kentlerinde yaşamdan koparılan çocukların hikâyesi. Hiç suçları yokken belki de bu haksız savaştan en çok etkilenen çocukların…
Kürt illerinde yıllardır süren çatışma yüzlerce çocuğun ve gencin yaşamını ellerinden aldı, almaya da devam ediyor. Evlerinin önünde vuruluyor, sokaklarda panzerlerin altında kalıyorlar. Kimisi ise mayınlarda hayatını kaybediyor. Devletin savaş politikaları sonucu haklarından mahrum bırakılan bir halkın çocukları hafızalardan siliniyor. Kürt illerinde yaşanan bu acıları, sonsuza dek çocuk bırakılan arkadaşlarının hikâyelerini anlatmak isteyen insanlar ve Hakikat Adalet Hafıza Merkezi bir proje gerçekleştirdiler. Kürt illerinde 2000 yılından bu yana yaşamdan koparılan çocukların hikâyelerini ele aldıkları “Öldürülmeselerdi Arkadaşlarımız Olacaklardı: Kürt İllerindeki Çocuklara Yönelik Yaşam Hakkı İhlalleri” raporunu hazırladılar. 2022 yılında e-kitap olarak yayınlanan bu raporda Kürt illerinde öldürülen çocukların hikâyeleri yer alıyor. O dönemde yaşanan çatışma süreci, ailelerin bu durumdan nasıl etkilendikleri yapılan röportajlarla aktarılıyor.
Zaten hazırlanan bu raporun en dikkat çekici kısmı, sayılardan ve istatistiklerden ibaret olmayışı, öldürülen çocukların hayatlarının, ailelerinin, büyüdükleri sokakların yani hikâyelerinin ele alınması. Cizîr (Cemile), Nihat, Rozerin, Gurbet ve Xezal (Gazal)… Öldürülen yüzlerce çocuktan yalnızca 5’i. Hepsinin ayrı birer hikâyesi var. Ortak noktaları ise egemenlerin kanlı elleriyle gülüşlerinin yarım kalması. Cizîr ve Nihat, 2015’te mahallede açılan ateş sonucu evlerinin önünde oyun oynarken vuruldular. Rozerin daha 16’sında bir kurşunla yaşamdan koparıldı. Gurbet, yani Selma 2001’de asker ve polisler tarafından gerçekleştirilen bir baskında vurularak öldürüldü. Xezal ise daha 10 yaşındaydı. Arkadaşlarıyla karakol yakınlarında ot toplarken asker köpeklerinin kışkırtılması sonucu katledildi. Hikâyeleri anlatılan beş yaşam tıpkı öldürülen yüzlerce çocuk gibi solup gitti. Raporda yer alan bilgilere göre olaylar soruşturulmadı, sorumlular açığa çıkmadı.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneğinin (İHD) kayıtlara geçmiş vakalardan derlediği verilere göre, 2000-2022 yılları arasında 408 çocuk öldürüldü, 850 çocuk yaralandı. Bunların yanı sıra binlerce çocuk fiziksel ve psikolojik şiddet gördü. 9 ilde ilan edilen 111 günlük sokağa çıkma yasaklarında ise en az 600 bin çocuk hak ihlaline maruz kaldı. Kürt illerindeki yoksul emekçi çocukları anadillerini konuşmaktan, sevgi ve barış dolu bir ortamda büyümekten mahrum bırakıldı, bırakılıyor. Devletin savaş politikaları sonucunda derin bir yoksulluğun içine sürüklenen gençler göç etmek zorunda bırakılıyor. Toprakları, kültürleri, anıları birer birer ellerinden alınıyor. Hazırlanan raporun başlığında denildiği gibi bu çocuklar öldürülmeselerdi arkadaşlarımız olacaklardı! Onlar da çocukluk anılarını belki bazen hüzünle, bazen kocaman bir gülümsemeyle hatırlayacaklardı. Oysa onlar şimdi çocukluk arkadaşlarının, ailelerinin yüreğinde büyük bir özlem, bir yaşanmamışlık, paylaşılmamışlık acısı olarak varlar.
Fakat bu böyle sürüp gitmeyecek. Katledilen çocukların, ezilen halkların, gözü yaşlı anaların hesabı elbet sorulacak. Uçurtmaların gökyüzünde özgürce uçtuğu bir dünya kurulacak. Bizlerin görevi bu yolda işçi sınıfının devrimci mücadelesinin taşlarını döşemek ve zalimlerden sonsuza dek çocuk bırakılan arkadaşlarımızın hesabını sormaktır.
link: İstanbul’dan MT okuru bir genç, Onlar Sonsuza Dek Çocuk Bırakıldılar, 7 Temmuz 2023, https://en.marksist.net/node/8011
Kapitalizmi Yıkmadan Çocuk Ölümleri Durdurulamaz!
Burjuvaların Ölümleri, Emekçilerin Ölümleri