“Marx’ın Kapital’ini Okumak” Üzerine

Marx’ın Kapital adlı eserini daha önce iki kez okudum, daha doğrusu okumaya ve anlamaya çalıştım. Her seferinde de “tamam bu kez anladım” dediğimde, aradan geçen zaman ve gelişmeler aslında ne kadar az şey anladığımı fark ettirdi. Nihayetinde anladım ki, konu Marx’ı anlamak hele de onun en büyük eseri olan Kapital’i okumak ise çok önemli bir şeye ihtiyacın var: işçi sınıfının içinde örgütlü-devrimci bir çalışma yürütmek. Şimdi geriye dönüp baktığımda, bu ilk iki okumamda Kapital’i neden kavrayamadığımı daha iyi anlıyorum.

Elif Çağlı’nın Marx’ın Kapital’ini Okumak adlı çalışması, Kapital’i okumada ve anlamada benim açımdan bir devrim yarattı. Kapital üzerine ders veren bir sürü akademisyen ve güya Marksist insan var ama bunların pek çoğunun bizzat kendilerinin bile Kapital’i anladıklarını ve özümsediklerini sanmıyorum. Çünkü pek çoğu Kapital’i salt teorik bir çalışmanın ürünü, teorik bir eser olarak görüyor. Oysa Kapital bu sömürü düzenini yıkabilmek için onu anlamak çabasının ürünüdür. Çağlı’nın diğer “Kapital’i okumak” türü kitapların yazarlarından en büyük farkının bu olduğunu düşünüyorum. Çağlı hem Kapital’in aslına sadık kalmayı hem de onu öncü işçilerin anlayacağı bir dile “çevirmeyi” başarmış, ama daha da önemlisi devrimci işçilerin politik eğitiminde olmazsa olmaz bir eser haline getirmiştir. Marx’ın Kapital’ini Okumak sayesinde Marksist-diyalektik yöntemin ne olduğunu, sistemli bir eğitim çalışmasının önemini ve Kapital’de anlatılanların gerçek hayatta yani işçi sınıfının devrimci mücadelesinde ne işe yaradığını öğrenmiş oluyoruz.

Kısacası Elif Çağlı bu yazıyla bir kere daha önümüzü açtı, yolumuza ışık tuttu. Devrimci işçiler onun işçi sınıfının kurtuluşu mücadelesi için verdiği emekleri boşa çıkarmayacaklar.

İYİ Kİ VARSIN ELİF ÇAĞLI, İYİ Kİ VARSIN!