15-16 Haziran Genel Direnişi, Türkiye işçi sınıfı hareketi tarihinde önemli bir zirve olma özelliğini halen koruyor. Türkiye'de işçi sınıfının devrimci bir rol oynayıp oynayamayacağının, hatta var olup olmadığının bile tartışıldığı bir tarihsel kesitte, iki güne yayılan militan bir eylemlilik sergileyen işçi sınıfı, bu kadarıyla bile düşmanlarının yüreğine korku salmayı başarmıştı. Sendikal hak ve özgürlükleri için ayağa kalkan ve başta planlanan eylemliliği aşan bir militanlık ve kitlesellikle İstanbul'a damgasını vuran işçi sınıfı, tüm baskılara, kara listelere, ilan edilen sıkıyönetime ve ardından gelen 12 Mart darbesine rağmen mücadeleye devam etmiş ve yetmişli yıllardaki toplumsal mücadelenin temel lokomotifi olmuştu. Aradan geçen uzun yılların ardından bu önemli hareketin sosyalist hareketin genelinde önemli bir tarihsel olay olarak görülmeye başlanması ve ilerici sendikalar tarafından da sahiplenilmesi büyük önem taşıyor. Bu önemli direnişin hangi tarihsel ve siyasal koşullarda ortaya çıktığını, güçlü yanlarının ve aynı zamanda zaaflarının neler olduğunu, Türkiye sosyalist hareketinde ne tür tartışmalar başlatıp hangi tartışmaları fiilen sona erdirdiğini ele alan yazılarımızdan bazılarını bir kez daha okurlarımızın ilgisine sunuyoruz.
link: Marksist Tutum, 15-16 Haziran Genel Direnişi ve Başkaldırı Ruhu, 15 Haziran 2021, https://en.marksist.net/node/7378
Uzaktan Çalışma Kalıcılaşıyor, Sömürü Derinleşiyor
HDP’ye Yönelik Saldırının Sorumlusu Rejimdir!