Semih’e Tahliye, Nuriye’ye Tutukluluğun Devamı Kararı

226 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın üçüncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsündeki mahkeme salonunda görüldü. Nuriye, bir önceki duruşmada olduğu gibi bu duruşmaya da “tıbben uygun olmadığı” gerekçesiyle getirilmedi ve savunma hakkı bir kez daha gasp edildi.

Duruşma salonuna tekerlekli sandalyeyle gelen Semih, yaptığı savunmada, işlerine iade edilmek için açlık grevine başladıklarını, bunun suç olmadığını, ancak içi boş bir dosyayla yargılanmaya devam edildiklerini belirtti. Aleyhlerinde tanık olarak ifadesine başvurulan kişinin söylediklerinin alenen yalan olduğunu vurguladı. “Kanıt yok. Somut delil yok. Ben öğretmenim bana güvenebilirsiniz, yalancı itirafçılara değil” diyen Semih, “Biz işimizi istiyoruz. İşimiz iade edilsin, açlık grevini bitireceğiz. Karanlığın güne, düşlerimizin güneşli güne dönüşmesi dileğiyle umutlu kalın” diye konuştu. 

Savcının iki eğitimcinin de tutukluluk hallerinin devamını istediği duruşmada, avukatlar, müvekkillerinin hiçbir suçlarının olmadığına, dava dosyasının içinin boş olduğuna ve Nuriye’nin de Semih’in de kaçma gibi bir durumlarının olmadığına dikkat çekerek tahliye talebinde bulundular.

Duruşma sonucunda mahkeme Semih’in adli kontrol şartıyla ve elektronik kelepçeyle tahliyesine, Nuriye’nin ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Avukatların, Nuriye’nin sağlık durumu kötü olduğu için itiraz etmelerine rağmen, mahkeme heyeti, bir sonraki duruşma tarihi olarak 24 Kasımı belirledi.

Nuriye ve Semih’in yürüttükleri mücadelenin yarattığı etkiden son derece rahatsız olan AKP hükümeti açıkça intikamcı bir tutum takınıyor. Nuriye’ye hastane ve savunma hakkını gasp eşliğindeki tutukluluk işkencesi devam ediyor. Nuriye de derhal serbest bırakılmalı ve iki eğitimci de görevlerine iade edilmelidir! Bu yapılmadığı sürece, Nuriye’nin de Semih’in de yaşadıkları sağlık sorunlarının ve hayati riskin sorumlusu siyasi iktidardır.