Kocaeli'de Özelleştirmeye Hayır Mitingi

Petrol-İş sendikasının özelleştirmeye karşı başlatmış olduğu mitingler dizisinin sonuncusu 7 Haziran günü Kocaeli'de gerçekleştirildi. Geçen hafta sonu aynı kapsamda Bursa'da bir miting düzenlenmişti.

Saat 10:00 civarında şehir dışından miting için gelenler Halkevi'nde inip caddede birikmeye başladılar. Cadde boyunca kortejler oluşturulmaya başlandı. Buradaki bekleme sırasında zaman zaman kortejlerden yükselen sloganlar aralıklarla devam ediyordu.

Mitinge Petrol-İş, Selüloz-İş, Harb-İş, Yol-İş, Lastik-İş, Tez Koop-İş, Teksif, Deri-İş, Tek Gıda-İş, Tümtis, Birleşik Metal-İş, Çelik-İş, SES, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen gibi sendikaların yanı sıra, çeşitli sol siyasal partiler ve dergi çevreleri de katılmışlardı. Mitinge katılan 15 bin kişiden yaklaşık 5 binini Petrol-İş sendikasının üyeleri oluşturuyordu. Batman'dan Trakya'ya kadar pek çok şubeyle katılan Petrol-İş kortejlerinden ve diğer kortejlerden sadece özelleştirmeye karşı sloganlar yükseliyordu. Mitinge Petrol-İş'ten sonra sayıca anlamlı sayılabilecek katılımı Selüloz-İş ve Harb-İş sağlamıştı. Diğerlerinin katılımı 50 ilâ 250 arasında değişen sayılardaydı.

Yürüyüşün başlama noktası olan Baç kavşağından yürüyüşe katılan Harb-İş'li işçilerin bir kısmı yarı çıplak ve zincirlenmiş şekilde yürüyerek renkli görüntüler sergilerken, o sırada kısmen bir canlılığın yaşanmasını da sağladılar. Baç kavşağında Petrol-İş'li işçilerin polis noktasından geçmeleri sırasında birkaç kez "yaşasın sınıf dayanışması", "işçilerin birliği sermayeyi yenecek" gibi sloganlar atıldı. Fakat sloganların atılmasında da bir süreklilik ve disiplin yoktu. Yürüyüş sırasında genel olarak "Katil ABD İşbirlikçi AKP", "Petkim İşçisi Yalnız Değildir, "Üreten Biziz Yöneten de Biz Olacağız" gibi sloganlar atıldı.

Alana girişte mitinge katılanlar tek tek arandı. Alana ilk girenler Petrol-İş işçileriydi. Ancak bir kısmı alanı fabrikalara dönmek üzere hemen terk etti. Alana giren sendikalar anons edilirken bir yandan da "Onuncu Yıl Marşı" çalınıyordu!

Kürsüde konuşanlardan Kocaeli Sendikalar Birliği dönem sözcüsü Selüloz-İş şube başkanı, SEKA'nın satılmasına 35 gün süren bir direnişle karşılık verip engellediklerini, ancak SEKA'nın parça parça, makine makine satılmaya devam edildiğini söyledi.

CHP Kocaeli milletvekilinin konuşmak üzere kürsüye davet edilirken "Mecliste İş Yasasına karşı emeği savundular" denerek anons edilmesi ise, mitingi organize edenlerin sınıf mücadelesine bakış açısını yansıtan bir başka önemli husustu.

Yine miting alanında ve yürüyüş sırasında "15-16 Haziran Ruhuyla Özelleştirmeye Karşı Mücadele" pankartı dikkat çekiciydi. Ancak ne tezattır ki, bu pankart DİSK ile yan yana geldiğinde, DİSK'te dahi 15-16 Haziran'ın mücadele geleneğinden ve ruhundan bir kırıntı kalmadığı görülüyordu.

Mitingde bir basın mensubu ile polis arasında yaşanan itiş kakış dışında hiçbir olay meydana gelmedi. Daha önceki mitinglere göre çevik kuvvet polislerinin sayısı az iken sivillerin çokluğu dikkat çekiciydi.

Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde bir dönüm noktası olan 15-16 Haziran genel direnişinin 33. yıldönümüne bir hafta kala gerçekleşen bu mitingde, gerçekten de işçi sınıfının içinde bulunduğu örgütsüzlük ve dağınıklık durumu, tüm sınıf bilinçli işçilerin ve devrimci Marksist kadroların 15-16 Haziran ruhuyla işçi sınıfının mücadelesini bir adım daha ileri taşıma ve onun ulusal ve uluslararası birliğinin inşasına güç verme görevinin sorumluluğunu omuzlarımıza yüklemektedir. Bu görev ancak devrimci Marksist bir perspektifle üstesinden gelinebilecek bir görevdir.