Ankara’da Irak’taki ABD İşgalini Protesto Mitingi

Emperyalizmin 19 Mart 2003’te başlayan Irak’taki işgalinin 3. yılı sebebiyle 18 Martta, çeşitli sendikalar, partiler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla Ankara’da da savaş karşıtı bir eylem gerçekleştirildi. Sayıları 4 bini bulan kitle ne yazık ki çok dağınıktı. Bu yüzden eylem çok sönük geçti.

Eylemde göstericilerin çoğunluğu “Katil ABD ülkemizden defol”, “ABD askeri olmayacağız” gibi ulusalcı bakış açılarını ortaya koyan sloganlar attılar. Bunların yanı sıra Irak var olduğu söylenen “emperyalizme karşı direniş” hakkında çeşitli sloganlar atıldı. Acaba Irak’ta gerçekten anti-emperyalist bir direniş mi yaşanıyor, yoksa kendi çıkar çatışmaları yüzünden ezilenleri kullanan egemenler arası bir çatışma mı söz konusu sorusunu sormadan geçemeyeceğim. Evet, Irak’ta burjuva kesimler kendi çıkarları için kitlelerin ABD işgaline karşı haklı öfkelerini kullanmaktadırlar. Bir yıl öncesine geri dönelim; Şii lider Sadr Amerikan askerleri ile çatışırken istediğini elde etmek için ABD ile masaya oturup emperyalistlerle uzlaşmaktan kaçınmamıştır. Irak’ın orta kesiminde bulunan Sünniler ise pastadan pay kapmak için ilk seçimleri boykot etmiş, daha fazla pay alabilmek içinse bu yılki seçimlere katılmışlardır.

Marksist Tutum’un geçen ayki sayısında Filistin seçimleri ve Hamas’ın yükselişi adlı yazıda değinildiği gibi, Filistin ve İran’daki anti-Amerikancılığın anti-emperyalizm olduğunu düşünenler, Irak’taki çatışmaları da bu şekilde algılamışlardır. “Ancak biliyoruz ki, anti-emperyalizm dünya kapitalist sistemini hedef alan Devrimci Marksist bir perspektiftir ve ne Hamas anti-emperyalisttir ne de sanıldığı gibi emperyalistlerle uzlaşmaktan kaçmaktadır.” (Marksist Tutum, sayı 12, sayfa 35) Peki Irak’a barış ne zaman hâkim olacak? Irak’a barış işçilerin anti-kapitalist, anti-emperyalist mücadeleleriyle gelecektir.

Diğer ulusalcı sloganlara gelince, bunları da Irak konusundaki yanlış düşüncelerden bağımsız düşünemeyiz. Anti-amerikancılığı anti-emperyalizm olarak algıladığımız sürece yenilgilere her zaman boyun eğeceğimiz su götürmez bir gerçektir. Biz Marksistlere düşen en büyük görev ise fabrikada, sokakta, okulda, her yerde anti- kapitalist mücadeleyi yaymak ve insanları bilinçlendirmektir.

Anti-kapitalist olunmadan anti-emperyalist olunamaz!

Irak’a barış işçilerle gelecek!

Yaşasın işçilerin birliği!

Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!