Merhaba Marksist Tutum okuru arkadaşlar!
Sizlerle geçenlerde izlediğim filmdeki bir sahneyle, internet sitesinde okuduğum bir haber arasındaki bağdan bahsetmek istiyorum. İzlediğim filmin adı “Germinal”, 1800’lü yıllarda Fransa’da kapitalizmin geliştiği dönemlerde bir madende çalışan işçilerin yaşamlarını anlatıyor. Bu filmi izlerken kapitalizmin bizlere nasıl bir hayatı reva gördüğünü ve o dönemlerde işçilerin ve işçi ailelerinin nasıl bir hayat yaşamaya mahkûm olduğunu gördüm. Anne hariç tüm aile bireylerinin madende çalıştığı bir ailede, anne ile kızı arasında geçen bir tartışmada kız evleneceğini ve evden ayrılacağını söylüyor. Annesi ise kızına hayır evlenemezsin senin getireceğin paraya ihtiyacımız var deyip kızıp, bağırıyor. Kapitalist sistem aile ilişkilerini öyle bir hale getiriyor ki, annesi kızını eve para getiren bir meta olarak görüyor. Bundan dolayı evlenmesine karşı çıkıyor. Burjuvazi kendi yarattığı aile kurumunu kendi sömürü sisteminin devamı için gün be gün yeni formüller bularak kullanıyor.
Bir internet sitesinde okuduğum bir haber aslında tüm ailelerimizi ilgilendiriyor. Onun için belki de bu yazıyı ailelerimizle birlikte okumamız gerekiyor. Haber McDonald’s aile mönüsü başlığıyla başlıyor. Bu ünlü Amerikan fast food şirketi İngiltere’deki lokantalarında yeni bir uygulama başlatıyor. Buna göre tek bir işi bütün bir aile bireyleri arasında bölüştürüyor ve tüm aileyi bir işten sorumlu hale getiriyor. Ağır çalışma koşulları, düşük ücret, sendika düşmanlığıyla bütün burjuvalara örnek olan McDonald’s bu yeni uygulamayla da örnek olacağa benziyor. Aslında haberin başlığı her şeyi ortaya koyuyor, “HASTA MISIN? O ZAMAN ABİN GELSİN”. Bu örnek uygulamayla işveren işinin aksamaması için işçinin hiçbir mağduriyetini dinlemiyor. Hasta mısın? Sınavın mı var? Ne olursa olsun, senin işin varsa abin gelsin, annen gelsin, kardeşin gelsin…. Yani bizim işimiz aksamasın da gerekirse tüm ailen benim için çalışsın. İşte kapitalizmin aile anlayışı! Sadece sistemin devamını sağlamak için ölene kadar çalışması gereken bir kurum. Bizim için ileri sürdükleri tüm uygulamalar buna hizmet ediyor.
1800’lü yıllarda tüm aileyi maden ocağında çalıştıranlarla bugün bir işi tüm aileye yaptırmaya çalışanlar aynı sınıfın üyeleridir, yani burjuvalardır. O günkü kâr etme istekleri bugün de devam ediyor ve bizler kapitalizmi yıkmadığımız sürece de devam edecek. Ama bu sistem böyle devam ederse tüm insanlığı yok edecek, ya da işçi sınıfı iktidarı alarak bu iğrenç sistemi bir daha geri gelmemek üzere her şeyiyle ortadan kaldıracak. Yani YA SOSYALİZM YA BARBARLIK! Evet sosyalizmi kurmak bizim ellerimizde ve elimizi çabuk tutmalıyız.
link: MT okuru bir tekstil işçisi, Sosyalizmi kurmak bizim ellerimizde!, 1 Mart 2006, https://en.marksist.net/node/958
Safları Sıklaştıralım
Medeniyetler Çatışması mı, Emperyalist Saldırganlık mı?