Kış aylarının gelmesiyle birlikte soğuklar kendini iyice hissettirmeye başlayınca, en büyük sorunlarımızdan biri olan ısınma sorunu yine karşımıza geldi. Aldığımız asgari ücretle zar zor geçinirken odun kömür telaşına da düştük. Soğukların başlamasıyla birlikte bir de gecekondu mahallelerinden ve işçi evlerinden soba zehirlenmelerinden dolayı ölüm haberleriyle sıkça karşılaşmaya başladık.
Burjuva medyasına çıkan burjuva uzmanlar, bu ölümlerin sebebinin soba yakma tekniğinin bilinmemesinden kaynaklandığını söylüyorlar. Her zaman olduğu gibi hatayı bizim üstümüze atarak sıyrılmaya çalışıyorlar. Oysa asıl suç bizi insanlık dışı yaşam koşullarına ve bu kadar ucuz ölmeye zorlayan burjuva ve sermaye sisteminin ta kendisindedir.
Peki, burjuvaların soba zehirlenmelerinden dolayı hayatlarını kaybettiğini hiç duyduk mu? Tabii ki, hayır! Çünkü onlar teknolojinin her imkânını kullandıkları evlerinde bizim gibi sefilce yaşamıyorlar. Bizi açlığa, yoksulluğa, sefalete ve ucuz yaşamaya mahkûm eden burjuvazi kendisi için dünyanın bütün kaynaklarını kullanmaktan geri kalmıyor. Mahkûm edildiğimiz bu sefalet ücretiyle geçimimizi sağlayamazken bir de ısınmak için aldığımız ucuz kömürler yüzünden hayatlarımızdan olmaktayız. Ve bu ölümler bizim kaderimizmiş gibi gösterilmekte. Sadece ölümlerimiz değil yaşadığımız bu sefil hayat da bizim kaderimizmiş! Teknolojinin bu kadar ilerlediği dünyada hâlâ bu şekilde ölmek bizim kaderimiz olmamalı. Bizzat yaşanan bu ölümler bir avuç kan emici asalağın daha fazla kâr elde etme hırslarından kaynaklanıyor. Bu sömürü sistemi var olduğu müddetçe bu ölümlere çare bulmak söz konusu bile olamaz.
Bu sistem altında yaşayan işçilerin burjuvazinin gözünde hiçbir değeri yoktur. Ama unuttukları bir şey var. İşçi sınıfı tarihine baktığımızda mücadele ettiğimizde neler yaptığımız apaçık ortadadır. Çözüm için bir araya gelip örgütlü mücadele etmekten başka bir yol bu sistemde mümkün değil. Bu sömürü sistemi ortadan kaldırılmadığı müddetçe her geçen gün daha sefil bir hayat yaşayacağız. Soba zehirlenmeleri gibi ölümler de bizim kaderimiz olmaya devam edecek. Eğer bu ölümlere son vermek istiyorsak kapitalist sisteme son vermek zorundayız. Teknolojinin insanlığa hizmet etmesi ancak bu sistemin ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacaktır. Bu da ancak sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyada yani sosyalizmde mümkün olabilir. Yaşam koşullarımızı değiştirmek istiyorsak bir araya gelmeli ve örgütlenerek mücadele etmeliyiz. Sosyalizm ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle dünyaya hakim olabilir. Ya sosyalizm ya barbarlık!
link: Kartal’dan MT okuru işçiler, Kapitalizmde kış mevsimi de öldürücüdür!, Mart 2006, https://en.marksist.net/node/957
Safları Sıklaştıralım
Medeniyetler Çatışması mı, Emperyalist Saldırganlık mı?