İstanbul Üniversitesi’nin Öğrenci Kültür Merkezi’nde 5 Ocakta İP’li bir grup, Fikir Kulübü adı altında “Ermeni Soykırımı Yalanı” konulu bir panel düzenlemeye çalıştı. Hatırlanacağı üzere Ermeni Soykırımı meselesi, AB’ye üyelik tartışmaları etrafında geçen yıl yükseltilen şoven dalgayla birlikte yeniden gündeme gelmişti. Bu süreçte, tartışmaların alevlenmesiyle birlikte Boğaziçi Üniversitesi’nde aydınların katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan konferans önce iptal edilmiş, sonra burjuva basının da yarattığı basınçla yapılmasına izin verilmişti. Ardından konu yoğun olarak tartışılmaya devam edilmişti.
Ermeni Soykırımını yalanlama ve katliamı meşru kılma girişimleri, bugün de daha çok burjuvazinin statükocu kesimi tarafından desteklenen panellerle devam ettirilmeye çalışılıyor. İstanbul Üniversitesi’ne bağlı Öğrenci Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmeye çalışılan “Ermeni Soykırımı Yalanı” başlığını taşıyan panel, bugüne kadar hiç adı duyulmayan Fikir Kulübü adına organize edilmişti. Bir kulübün kurulmasının oldukça sıkıntılı ve uzun bir zaman aldığı okulumuzda bu etkinliğin Fikir Kulübü adı altında yapılması, panelin okul idaresi tarafından desteklendiği izlenimini veriyor.
Soykırımı resmi yalanlarla meşrulaştırma amacını taşıyan bu panelin yapılmasına karşı olan devrimci öğrenciler, bu panelin yasal olmayan bir kulüp adı altında gerçekleştirildiğini açıklayıp iptal edilmesini istedilerse de ÖKM idaresi bu defaya mahsus panelin yapılmasına izin verdiğini açıkladı. Konuşulanları izlemek üzere birkaç devrimci öğrenci de panel salonuna girdi. Panel sırasında yalanların dizilmeye başlanması üzerine söz alan bir devrimci öğrencinin, panelde konuşulanların Ermeni Soykırımını, Maraş, Sivas ve Çorum’da devletin sorumlu olduğu katliamları meşru kılmayı amaçlayan faşist bir mantalite taşıdığını açıklaması üzerine panelistlerden biri (okulun tarih bölümü hocalarından) ve salondaki diğer İP’liler konuşmayı yapan öğrenciyi “sen Orhan Pamuk’un yakını mısın, seni kim buraya gönderdi, kim sana para verdi, sen Ermeni misin?” gibi sorularla susturmaya çalıştılar. Sözlerini bitirmelerinin ardından salondan çıkmaya çalışan devrimci öğrenciler kapıdan çıkana kadar sözlü hakaretlere maruz kaldılar. Salonun dışında olan devrimci öğrenciler içerden gelen sesler üzerine harekete geçtiler. Kapı açıldığı anda saldırıya geçen İP’lileri devrimci öğrenciler aynı şekilde karşıladılar. Araya ÖGB ve sivil polislerin girmesiyle ortam yatıştı. Panele devam etmek üzere tekrar salona giren İP’liler, devrimci öğrencilerin attıkları sloganlar nedeniyle paneli kısa bir süre sonra bitirmek zorunda kaldılar.
Devrimci öğrenciler sık sık “kahrolsun işbirlikçi İşçi Partisi”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganlarını attılar. Panelin sona ermesinin üzerinden yarım saat geçmeden 15 kişilik faşist bir grup ÖKM civarında tekbirli kısa bir yürüyüşle kendilerince bir gövde gösterisi yaptılar. İP’liler “demokratik haklarını” kullanamamanın verdiği eziklikle ÖKM’den uzaklaşırken, devrimci öğrenciler bir kez daha faşistlerin ve müttefiklerinin kendi propagandalarını yapmak üzere üniversite içerisinde faaliyet yürütmelerine izin vermeyeceklerini gösterdiler.
Ertesi gün, Cuma gününe de denk gelmesi nedeniyle faşistlerin pusu kurmaları ihtimaline karşı sabah erkenden okula toplu giriş yapıldı. Çatışmadan sonraki gün Edebiyat bölümü kantinine gelerek toplu bir şekilde oturan İP’lilerin bu davranışı bundan sonra da rahat durmayacaklarını gösteriyor. Onların anladıkları dilin faşistlerin anladıkları dille aynı olduğundan şüphe yok. Bu ülkede devrimci gençlik hareketi için önemli bir isim olan Deniz Gezmiş’in de adını kullanan İP’lilerin ipliği çoktan pazara çıkmış durumda. Onların gerçek yüzlerini üniversite emekçilerine ve öğrencilerine göstermek biz devrimci öğrencilerin görevidir.
Yaşasın Devrimci Dayanışma!
Devrimci Öğrencilerin Bulundukları Yerde Faşistlere Geçit Yok!
link: İstanbul Üniversitesinden Marksist gençler, İstanbul Üniversitesi’nde İP’lilerin “Ermeni Soykırımı Yalanı” Paneli, 10 Ocak 2006, https://en.marksist.net/node/886
Latin Amerika Sosyalizme mi Gidiyor?
Stajyer Öğretmenler ve Hayalleri Üzerine