Tuzla Organize Deri Sanayii bölgesinde bulunan Cevahir Deri fabrikasında işçiler sendikaya üye oldukları için 24 Kasım tarihinde işten atıldılar. Ve atılan 28 işçi direniş başlattı. Deri patronu o günden bu yana 40-50 kişilik çetesiyle, demir sopalar ve kazma saplarıyla işçilere saldırıyorken jandarmalar da “mazlum” işverenin korumalığını yapıyor. 20 Ocakta Tuzla Deri-İş başkanı Hasan Sonkaya kendisini polis olarak tanıtan şahıslar tarafından kaçırılmak istenmiş ancak etraftaki esnafın müdahale etmesiyle, kendisini kaçırmak isteyenlerin elinden kurtulmuştu. Sonkaya, daha sonra yaptığı basın açıklamasında bunların JİTEM mensupları olduğunu tahmin ettiğini belirtti. 21 Ocakta şube sekreteri Mustafa Yiğit patronun adamları tarafından jandarmanın gözü önünde dövülerek hastanelik edildi. 23 Ocak sabahı da yine patronun silahlı çetesi fabrika önünde bekleyen işçilere saldırdı ve işçilerin direnmesi üzerine jandarmalar araya girip silahlı çeteyi değil sendika yöneticilerini ve birkaç işçiyi gözaltına aldılar. Sermayeyi ve onun faşist köpeklerini koruyan devlet, elbette ki yine “azılı suçluları”, yani hakkını arayan işçileri gözaltına alıyor.
23 Ocakta, yapılan saldırıları kınamak için öğleden sonra fabrika önünde basın açıklaması yapılmak istendi. Ancak jandarma direnişçi işçilerin ve destekçilerin birleşmesini engellemek için tersane girişine barikat kurdu ve basın açıklamasına izin vermeyeceğini duyurdu. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı basın açıklamasında çoğunluk Tuzla Deri Sanayiinde çalışan işçilerden oluşuyordu. İşçiler basın açıklaması yapmadan fabrikalarımıza dönmüyoruz dediler ve sanayi içinde üretimden gelen güçlerini kullanarak direnişçi işçilere destek oldular. Sık sık “Cevahir İşçisi Yalnız Değildir”, “Cevahir Şaşırma Sabrımızı Taşırma”, “İşçilere Değil, Çetelere Barikat”, “Tuzla Taşerona Mezar Olacak”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “Sendika Yoksa Üretim de Yok” sloganları atıldı. Aynı zamanda uzaktan Cevahir Deri işçilerinin de sesleri geliyordu.
Cevahir Deri’de yaşananlar her gün işverenle yaşadığımız o sessiz sedasız kavganın açığa çıkmış halidir. Bizler patronlarla savaşmadığımız sürece, daha fazla hak mücadelesine girmediğimiz sürece ne devletin kolluk güçleri ne de mafyanın saldırıları son bulacak. Patronun, yardımına koşan jandarmanın yanı sıra silahlı faşist çeteleri devreye sokması ve bu köpeklerini işçilerin, sendikacıların üzerine saldırtması yeni bir şey değildir. İşçilerin yapması gereken patronun üzerlerine saldığı faşist çetelere karşı kendi öz-savunmalarını örgütlemektir.
link: Kartal’dan MT okuru bir işçi, Cevahir işçilerine karşı faşist çeteler işbaşında, 30 Ocak 2006, https://en.marksist.net/node/849
Cevahir Deri işçileri yalnız değildir
İşçi Hareketinden: Ocak 2006