İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK, Hamidiye Su gibi kârlı belediye şirketlerini “halka arz” adı altında özelleştirmeyi planlıyor. Doğrudan kamu hizmeti niteliğindeki işleri yapan bu şirketlerin özelleştirilmesi, neoliberal politikaların hayata geçirilmesi konusunda sözde sol CHP ile AKP ve diğer sağ partiler arasında hiçbir fark olmadığını gösteriyor. Oysa CHP belediye başkanlıklarını “halkçı belediyecilik” yaveleriyle kazandı. İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural ise, “Bir finans insanı olarak özelleştirmeden yanayım. Belediyenin nihayetinde sadece belediye işlerine geri dönmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor. Halkçı belediyecilik belediye işlerini gerçek belediye işleri, gerçek olmayan belediye işleri diye ayırıp, sözde gerçek olmayan belediye işlerini sermayenin kâr kapısı haline getirmek mi oluyor? Adı ne olursa olsun toplumun hizmetine işletilmesi gereken belediye şirketlerinin yaptığı işler gerçek belediyecilikten sayılmıyor mu?
Belediye işlerinin temizlik işlerinden ibaret olmadığı aşikâr. Ancak ortada bir rant söz konusu olduğunda burjuva siyasetçiler sermayeye alan açmak derdindedir. Nitekim Neslihan Vural doğalgaz tarifelerine zam yapılması durumunda İGDAŞ’ın 10 milyar dolara kadar değerleme yakalayabileceğini söyleyerek el ovuşturuyor. “Eskiden bir projeyi kabul etmek için yaklaşık bir yıla ihtiyaç duyarken, şimdi oldukça hızlı karar alabiliyoruz” diyerek, 31 Mart yerel seçimlerinde İBB Meclisinde çoğunluğu elde etme avantajını nasıl ve kimlerin çıkarına kullanacaklarını ortaya koyuyor. Özelleştirme gerçekleştiğinde, yoksul emekçiler için ucuz verilmesi hayati önemdeki bu hizmetlerin tümünün fahiş oranlarda zamlanacağı açık değil midir? O halde bu özelleştirmelerin “halkçı belediyecilik”le ne ilgisi olabilir? Öyle görünüyor ki, İBB yoksul emekçilerin temel ihtiyaçlarının daha ucuza nasıl karşılanacağını, senelerdir gündemde tutulan taksi sorunu kadar düşünmemektedir.
Özelleştirme için adı geçen şirketlerden İGDAŞ 2022 senesinde 35,8 milyar lira (1,1 milyar dolar) gelir elde etti. Özelleştirme adımı olarak İGDAŞ’taki İBB hissesinin yüzde 90’lardan yüzde 20’nin altında bir seviyeye indirilmesi hedefleniyor. Ayrıca satış için potansiyel varlıklar arasında İSPARK, Halk Ekmek ve su şirketi Hamidiye’nin de olduğu duyuruldu. Şirketin özelleştirilme planı 2010’larda gündeme gelmiş ancak hayata geçmemişti.
Konunun gündem olması üzerine İBB başkanı Ekrem İmamoğlu da bir açıklama yaptı. İmamoğlu “Bunlar toplumda tartışılır ve o çerçevede ele alınır. Toplumcu ve kamucu anlayışla bunların finansal zeminde halkçı uygulamaları vardır. Geliştirebilir. Gündemimizde yok mudur? Hayır, vardır. Ama bu konu henüz masamızda bir müzakere sahasına bile oturmuş değildir” dedi. Gelen tepkiler üzerine bir açıklama yapma gereği duyduğu belli olan İmamoğlu’nun bu lastikli açıklamaları özelleştirmelerin yakın vadede gündeme getirileceğinin itirafı niteliğindedir. “Finansal zeminde halkçı uygulamalar”ın nasıl olacağını ise yaşayarak göreceğiz!
Burjuva siyaset, ister sağ olsun ister sol sermayenin çıkarları doğrultusunda ilerlemektedir. Gündeme gelen bu “halka arz” olayı da bunun çok açık bir kanıtıdır. Seçim dönemlerinde halkçı söylemlerle emekçilerin kulağına hoş gelecek vaatler sıralayan burjuva partileri, koltuğa oturduktan sonra emekçileri unutuverirler. Doğalgaz, su, ekmek gibi toplumun en temel ihtiyaçlarının karşılandığı belediye iştiraklerinin bile özelleştirilme gündemi ile karşımıza çıkıyor olması bu yüzdendir.
İşçilerin, emekçilerin haklarını savunabilmesi ve geliştirebilmesinin tek yolu kendi sınıf örgütlerinde örgütlenerek burjuva siyasetine karşı kendi bağımsız sınıf siyasetlerini yükseltmelerinden geçmektedir!
link: İstanbul’dan bir MT okuru, İBB’nin Özelleştirme Gündemi, 5 Haziran 2024, https://en.marksist.net/node/8274
Marx’ın Kapital’ini Okumak, III. Cilt /10
Reisi Öldü, Molla Rejimi Devam Ediyor