Türkiye’de şiddetlenen faşist, anti-demokratik uygulamalara, savaş politikalarına ve tek tip din dayatmasına karşı bir araya gelen Alevi kurumları, 10 Aralıkta İstanbul Kadıköy’de ortak miting gerçekleştirdi. Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Demokratik Alevi Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Anadolu Alevi Canlar Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin çağrısıyla yapılan mitinge, sendikalar ve sosyalist örgütler de destek verdi. “Laik Eğitim, İnsanca Yaşam, Demokratik Türkiye” talebiyle bir araya gelen Aleviler, “Devletin Alevisi Olmayacağız!” sloganını haykırdı.
Alevi örgütleri adına ortak açıklamayı Seher Şengüllü ve Cuma Erçe gerçekleştirdi. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “Laik eğitim, insanca yaşam, demokratik Türkiye çağrımız, biz Alevilerin özlemini çektiği ve uğrunda sayısız bedeller ödediğimiz, yüreğimizden taşan yüz yıllık çağrımızdır. Ülkeyi yöneten ve milyonları açlığa, sefalete, işsizliğe mahkûm edenlere, toplumu kutuplaştıranlara, halkları ayrıştıranlara, inkârcılara, asimilasyonculara karşı hep birlikte itiraz ediyoruz. Birliği, beraberliği, kardeşliği, barışı haykırıyoruz. İnancından, kimliğinden, cinsel yöneliminden ve politik görüşünden dolayı ötekileştirilenler olarak AKP-MHP hükümetinin tekçi, inkârcı, baskılarına boyun eğmiyor, karanlığa teslim olmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.”
Alevilerin mazlumların yanında ve zalimlerin karşısında olduğu belirtilerek, Filistin topraklarında süren kirli savaşa bir an önce son verilmesi gerektiği vurgulandı: “Sözde İsrail’i kınayan ama onunla her türlü askeri, ekonomik anlaşmalarını devam ettiren bölge hükümetlerini hamasi nutuklarından vazgeçip göreve çağırıyoruz. Suriye’de savaş suçu işleyenler, Ortadoğu’da barış çağrısı yapamazlar. Biz Aleviler, Suriye’ye alkış tutan, Gazze’ye ağıt yakan ikiyüzlü bir tutum içinde olamayız. Savaşa hayır, barış hemen şimdi demeye davet ediyoruz.”
Türkiye’de darbe hukukunun işletildiğini dile getiren Alevi örgütleri yaptıkları açıklamada, iktidarda olan anlayışın hukuku tanımadığı, Madımak’ta katledilen 33 canın katillerini serbest bırakan anlayış ile Hrant Dink’in katilini, kadın düşmanlarını, çocuk tacizcilerini serbest bırakan anlayışın aynı anlayış olduğu belirtildi. Devrimcilerin, sosyalistlerin, aydınların, gazetecilerin haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde ağır tecrit koşullarında tutsak edilmesi protesto edildi. “Alttakine din iman, üsttekine han hamam siyasetiyle milyonlarca gencin işsizliğe mahkûm edilmesine; ÇEDES ve benzeri projelere çocukların geleceğinin cinsiyetçi ve şeriatçı kuşatma ile karartılmasına izin vermeyeceğiz” denildi. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cem Evi Başkanlığının Aleviler için asimilasyon üssü olduğu dile getirildi.
Zorunlu din derslerinin, Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılmasını isteyen Alevi örgütleri, bir kez daha eşit yurttaşlık talebinde bulundular. Hükümeti, Türkiye’nin imzaladığı İstanbul Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere bütün uluslararası sözleşmelere uymaya ve uygulatmaya çağırdılar.
“Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Zulme boyun eğmeyeceğiz, zalime biat etmeyeceğiz. Hak ve hakikat mücadelemizden, laik demokratik cumhuriyet idealimizden vazgeçmeyeceğiz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında ötekileştirilmiş bütün halklar olarak bir araya gelip, omuz omuza mücadele edecek ve bu ülkeyi birlikte özgürleştireceğiz. Bugün bu meydanda bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Kurtuluş kendi kollarımızdadır. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz” denilerek miting sona erdirildi.
link: Marksist Tutum, Alevi Örgütlerinden Ortak Miting, 11 Aralık 2023, https://en.marksist.net/node/8144
Millî Mücadele ve Cumhuriyet: Efsaneler ve Gerçekler /2
Borsa Tuzağı ve Emekçiler