Anayasa Mahkemesinin kararına itiraz ederek Can Atalay’ın serbest bırakılmasını engelleyen Yargıtay kararının mürekkebi kurumadan, Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast tahliye edildi. Faşist rejim, hak ve özgürlükler mücadelesi yürütenleri suçsuz yere zindanlarda tutarken; faşist katilleri, mafya liderlerini “iyi hal” indirimini gerekçe göstererek salıveriyor.
80’e yakın kişinin yargılandığı Hrant Dink davasında, tetikçi Samast’ın şartlı tahliyesiyle bugün içeride sadece 2 sanık kalmış durumda. Ogün Samast mahkemede yaptığı savunmada şöyle demişti: “Ben 17 yaşında bir çocuktum, nereden bilirdim Agos’u, nereden tanırdım Hrant’ı… Onu işaret edenler, hedef gösterenler, o parmaklar bu salonda değil!” Evet, cinayetin gerçek failleri olan o parmaklar o salona hiç getirilmediler ve hâlâ serbestler.
Hrant Dink Vakfının düzenlediği “Cumhuriyetin 100. Yılında Azınlık Hakları” konferansında konuşan Rakel Dink, Ogün Samast’ın tahliye edilmesi kararına tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Egemenler kendi koydukları yasalara uymazken, bizlerin bu kararlara saygılı olması bekleniyor. Hrant’ın cinayeti davasında adaletin yerini bulması, şu ya da bu kişinin üç beş yıl fazla ya da az ceza alması değildi. Daha ilk günden beri karanlığın sorgulanması gerektiğini söyledik. Bu davada adaletin yerini bulması ülkenin demokratikleşmesi için olmazsa olmazdır dedik. Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp, yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi. Şunu bir kez daha hatırlattılar: Hrant’ın cinayetini konuşmadan Türkiye’de azınlık haklarını konuşmak mümkün değildir.”
Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifinin çağrısıyla, 18 Kasımda, Hrant Dink’in vurulduğu Sebat Apartmanı önünde düzenlenen protesto eyleminde de, “biz bu karanlık cinayetin arkasındaki kötülük ortaya çıkarılana kadar, bu alçak cinayete karışan herkes yargılanana kadar ve bu kötülükle yüzleşme sağlanana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız, biz bitti demeden bu dava bitmez” denildi.
İnisiyatif adına yapılan açıklamada şunlar söylendi:
“19 Ocak 2007 günü sevgili Hrant’ımızın son kez çıktığı kapının önündeyiz. Vurulup düştüğü yerdeyiz. Bugün buraya gelmemize vesile olan kötülük, uzun bir tarihsel sürecin son damlası gibidir. Biz bu dava başladığı günden itibaren gerçek suçluların yargılanmasını istedik, bu hiçbir zaman olmadı. Üç beş tane tetikçi ile bu davayı kapatamazsınız dedik, yaşı küçük ayarlanmış tetikçi, nitekim mahkemenin verdiği cezayı doldurdu ve çıktı. Bu karar bir infiale neden oldu. Bu çok normal çünkü bunun arkasında yüz yıllık kötülük var, bunun arkasında 16 yıldır süren hukuksuzluk var.”
“Hrant’ın arkadaşları, hepiniz tanıksınız. Duruşmalar, mahkemeler boyunca, geçen yıllar boyunca Hrant’ı bu tetikçilerin önüne atan, onu hedef gösteren, katline ferman çıkaran hiç kimse bu davada yargılanmadı. Bugün yüzümüze çarpılan kötülük bunun sonucudur. Tetikçileri örgütleyen, hazırlayan, koruyup kollayan ve onların cinayetten sonra sırtını sıvazlayan o derin kötülükle bu duruşmalar boyunca hiç yüzleşilmedi. Bu cinayetin arkasındaki karanlığa bakılmadı. 16 yıl boyunca süren mahkemeler boyunca Hrant Dink’in ailesinin avukatlarının açıklamaları ve talepleri dışında o duruşma salonunda bu kinden ve öfkeden bahseden olmadı. Milliyetçiliğin, ırkçılığın yol açtığı bu karanlık çukurdan bahseden olmadı. Bu cinayetle yüzleşilmediği için, bu fırsat reddedildiği için işte bugün buradayız.”
Protesto eylemine çeşitli sosyalist çevrelerden temsilciler, Cumartesi Anneleri, HEDEP İstanbul Eş Başkanları, HDK temsilcileri ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı. Hrant Dink’in vurulduğu yere karanfiller bırakıldı. Hep birlikte “Hepimiz Ermeniyiz, Hepimiz Hrant’ız”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza!” sloganları haykırıldı.
link: Marksist Tutum, Ogün Samast’ın Serbest Bırakılması Hrant’ın Katledildiği Yerde Protesto Edildi, 18 Kasım 2023, https://en.marksist.net/node/8125
Koca Yürekli Minik Bir El
Milliyetçilik Hezeyanıyla “Türkiyeli” Tartışması