Yirmi yılı geride bıraktı Marksist Tutum. Genç ve dinamik bir yayın organı ama geçmişi Türkiye işçi sınıfı tarihinin köklerine uzanıyor. Marksist Tutum’la kendi kişisel tanışmamdan bahsetmek istiyorum. Bir işçi ailesinin çocuğuyum, babam sendikalı bir belediye işçisiydi. Sınıf mücadelesi konusunda sınırlı da olsa bilgi sahibiydim ama onun ötesinde örgütlü bir yapıda bulunmamıştım.
Bir gün çalıştığım işyerine gelen, Marksist Tutumcu olduğunu sonradan öğreneceğim bir arkadaşla tanıştım. Dünyada ve Türkiye’de sınıf mücadelesine dair ne kadar eksik bilgim olduğunu görüşmelerimizin devamında görmüş oldum. Politik sohbetler yaptığımız arkadaşlarımız, bizlere mücadele konusunda bilgiler veriyordu. Sınıf mücadelesinde enternasyonalist bakış açısını bu sıralarda edindim. Marksist Tutum’u okumaya başladığım ilk günleri hatırlıyorum. Okuduğum her yazı dünyaya olan politik bakışımı daha da perçinliyordu. Var olan politik analiz ve saptamaların doğruluğunu her zaman yaşayarak gördüm. Örneğin, dünyada yürüyen emperyalist paylaşım savaşının aslında bir Üçüncü Dünya Savaşı olduğunu Marksist Tutum’dan öğrendik.
Dünya ve Türkiye işçi sınıfı olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Marksist Tutum bizlerin sınıfımıza ve örgütlü gücümüze neden güvenmemiz gerektiğini anlatıyor. Umudumuz, tarihsel iyimserliğimizden kaynaklanıyor. Mücadele geleneğimizi genç işçi arkadaşlarımıza aktarma olanağını da sağlayan, bunun koşullarını oluşturan Marksist Tutum’umuza nice yirmi yıllar dileğiyle!
link: İstanbul/Gazi Mahallesinden bir MT okuru, Marksist Tutum’la Mücadeleye Devam, 31 Temmuz 2022, https://en.marksist.net/node/7714
Marksist Tutum’la Büyümenin Gururunu Yaşamak
Asıl Düşman İçerde!