“Dünyanın başı dertte!” Böyle diyor Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Gıda Programının Direktörü David Beasley. CNN’e konuşan Beasley, dünyada yaşanan açlık krizinin bir an önce önüne geçilemezse milyonlarca çocuğun açlıktan öleceğini açıkladı. Milyonlarca insanın en temel ihtiyacı olan gıdaya ulaşamadığı bir kez daha en yüksek kurumlarca açıklanıyor. Beasley “açlık krizi” olarak ifade ettiği devasa problemin önüne geçecek yol ve yöntemler için ise bir adres gösteriyor. Ona göre bu çare milyarderlerin pamuk ellerini ceplerine atarak yardımda bulunmasıdır.
Milyarderler kârlarının devede kulak bile sayılmayacak bir kısmını, 6 milyar doları açlıkla mücadele için bağışlarsa, açlık sorunu tümden çözülmese de 42 milyon insan kurtulabilir diyen Beasley, milyarderlerin bir kereye mahsus devreye girmesinin çok önemli olduğunu vurguluyor. Beasley milyarderler için bu paranın çok büyük olmadığını söylüyor, önerdiği çözümü bir istatistikle gerekçelendiriyor. Pandemi koşulları emekçiler için daha fazla yoksulluk anlamına gelirken, kimi zenginler için ise servetlerinin artışı anlamına geldi. Beasley açıklamasında ABD’li milyarderlerin servetlerinin pandemi başladığından beri iki katına çıktığını ve en büyük 400 milyarderin geçen sene net kâr artışının 1,8 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Tüm servetlerini değil sadece net kârın binde 36’sını açlıkla mücadele için verirlerse “sorunların bir kısmının” çözülebileceğini söyledi. Terazinin bir tarafında en zenginlerin servetinin binde 36’sı, öbür tarafında ise 42 milyon insanın hayatı…
Beasley’nin yaptığı açıklamalara dünyanın en zenginlerinden Elon Musk’tan cevap gecikmedi. Tesla ve Space X gibi devasa şirketlerin sahibi Musk’ın, 300 milyar doların üzerinde olan kişisel servetinin sadece yüzde 2’lik bir kısmıyla, talep edilen parayı tek başına karşılayabileceği iddia edilmişti. Okların hedefindeki milyarderlerden biri olan Musk, twitter üzerinden peş peşe yaptığı açıklamalarla Beasley’a tepkisini şu sözlerle açıkladı: “Dünya Gıda Programı twit dizisiyle 6 milyar doların açlık krizini nasıl çözeceğini anlatırsa, Tesla hisselerini hemen şimdi satıp bunu yapacağım.” Bundan sonrası Beasley ile Musk arasında karşılıklı twit yarışıyla devam etti. 42 milyon insanın hayatı karşısında bile kapitalistler kapitalist gibi davranıyorlar. Ne yitip giden canları umursuyor ne de tatlı kârlarından vazgeçiyorlar.
Dünya üzerindeki binlerce insanın açlık belasından kurtulması Musk gibi milyarderlerin yapacağı bağışlarla olacaksa, bundan medet umulacaksa dünyanın vay haline! Kurtarıcımız Musk, “önce muhasebe defterlerinizi açın bir bakayım, gerçekten bu paralar doğru yerlere gidecekse hisselerimi satabilirim” diyor. Milyonlarca insanın açlıkla boğuştuğu, ölümle yüz yüze bulunduğu gerçeğini görmezden geliyor. Hatta elinin altında para yokmuş gibi o parayı bulmak için hisse satmaktan bahsediyor. Kişisel servetleri ile dünyanın en zenginleri listesinin tepesinde yer alan Musk gibiler, bu servetlerini çalışmakla, vicdanlı ve hayırsever oluşlarıyla değil, büyük bir emek sömürüsü sayesinde elde etmiş kapitalistlerdir. Elde ettikleri servetin paylaşılarak azalmasına ya da bu servetin artmadan yerinde saymasına seyirci kalmalarına kimyaları izin vermez.
Dünyanın başının dertte olduğu bir gerçek. Beasley’nin açlıkla mücadelede bulduğu çözüm ise tek derdi kâr etmek olan ve tam da bu nedenle yüz milyonların açlığına neden olan kapitalistlerden para istemek! Çözüm üretmek kapitalist sistemin doğasına aykırı. İşçi sınıfının sırtından devasa bir servet biriktiren bu sermayedarlara çağrıda bulunarak, açlığı da tüm toplumsal sorunları da ortadan kaldıracak asıl özne olan işçi sınıfının çözümün dışında bırakılması hedefleniyor. Çünkü kapitalist düzen çürüyor ve yeni hiçbir şey vaat etmiyor. Onlarsa kimi sorunlara geçici çözümler bularak çürüyen bu sistemi ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bu türden açıklamalar, hedef saptırmaya, sorunları kısır döngü içine hapsederek karmaşıklaştırmaya hizmet ediyor. İnsanlığın önündeki en büyük engel olan kapitalist sistem gerçeğinin üzerinden atlayarak, tek tek kişilerin vurdumduymazlığını hedefe koymak ise bilinçli yapılan bir manipülasyondur. Sorun kapitalist sistemde aranmamakta, dünyada yaşanan problemlerin zenginlerimizin gönlü bol olmalarıyla aşılabileceği iddia edilmektedir.
Dünyanın hali ortada, akla en uygun sistem olarak propaganda edilen kapitalizm, her yanından su alıyor. Açık açık açlık sorununun tümden çözülemeyeceği, yalnızca dengede tutulabileceği itiraf ediliyor. Dünyanın gözü önünde bunları tartışmaktan bile çekinmiyorlar. Beasley ile Elon Musk twitter üzerinden tartışadursun, milyonlarca yoksul emekçi açlık ve yoksulluk girdabında ölümle burun buruna yaşıyor.
Dünyada yaşanan açlık ve yoksulluğun aşılmasının önündeki tek engel aynı zamanda bunların nedeni olan kapitalizmdir. Tüm insanların eşit ve özgür yaşayabileceği koşullar yaratılabilir. Çocukların yatağa aç girmediği, çayırlarda çimenlerde koşabildiği, ağız dolusu gülebildiği bir dünya mümkün. Bunun için kapitalizm engelinin aşılması gerekiyor. Bu engel kadınıyla, erkeğiyle yan yana gelip, kapitalizme karşı örgütlü bir güç oluşturduğumuzda aşılabilir.
link: Gebze’den bir metal işçisi, Dünyanın Başı Kapitalizmle Dertte, 28 Aralık 2021, https://en.marksist.net/node/7538
İşçi Sınıfının Devrimci Örgütlülüğünün ve Eylem Birliklerinin Önemi Üzerine
Reformizmin Çıkmazında Şili