Hazirandı Sıcaktı Ve on beşinde daha da ısınacaktı Düşman Kafa kafaya verip ininde Güya “DİSK’in çanına ot tıkayacaktı” Ve fakat işçiler, birdiler Güçlerinin birliklerinden geldiğini bildiler Ve için için yanar gibi Uğuldayıp kaynar gibi Bir yanardağın bacasından Uğuldayıp çıktılar Eyüp’ten Silahtarağa’dan, Levent’ten Ve Topkapı’dan Çekmece’den Zeytinburnu’ndan Dört bir kolundan şehrin Yüreği ateş dolu nehirler gibi Ateşten bir öfkenin yüreğine aktılar Ne tank durabildi önlerinde Ne polis ne asker Her yer işçilerin olmuştu sanki Ve her yerde işçiler… Hazirandı Sıcaktı On altısında daha da ısınacaktı Gümbür gümbür gümbürdedi Nasırlanmış ayakların altında kaldırımların Ve yolların yüreği Ve sanki Burjuvazinin başına yıkıldı göğün direği Başlayınca yaşamın nehri Gürül gürül akmaya “Vatansever” patronlar Başladılar İstanbul’dan kaçmaya Hazirandır Sıcaktır Ve Haziranlarda daha da ısınacaktır. Yine bir Haziran gününde elbet işçiler, Sarı, siyah, esmer, beyaz… Azar azar, Biraz biraz çoğalarak; Yanarak güneşin altında, Irmaklar gibi coşup Taş kaldırımlardan ve yollardan taşacaklar. Ve cenge girer gibi Kuşanarak bilincin ve öfkenin kılıcını, Varılması gereken yere ulaşacaklar.
4 Temmuz 2020
link: Ziya Egeli, Hazirandı, Sıcaktı, 4 Temmuz 2020, https://en.marksist.net/node/6982
... previous article
Yağmacılık Kapitalizmin Doğasında Var
Yağmacılık Kapitalizmin Doğasında Var