Gökyüzünde ay Petekte bal Sevgilinin elinde “gül” değiliz. Bir elmanın yarısı Ya da “Namus belası” olmak değil derdimiz. Ne bir cennet isteriz ayaklarımızın altında Ne de Namus belasına bir cehennemde yaşamak… Çünkü biliriz; Nasıl koparılıp atıldığını dalından Nasıl kırıldığını kolunun kanadının “Gül” olunca kadınların, Mezara gömülür gibi gömülüp evlere Nasıl tarumar edildiğini umutlarının. Ve bu sebeple; Ne sevgilinin elinde Ne de dalında gül değiliz, En az yarısıyız yaşamın Ve en az yarısını üretir nasırlı ellerimiz. Ay değiliz gökyüzünde Aya da benzemeyiz Ne onu ne de on dördüyüz ayın. Yani ne ay olmak isteriz Ne de Dışında ve ötesinde olmak yaşamın… Kumaş dokuruz fabrikada Yün eğiririz Tütün ekeriz tarlada Tütün sökeriz Tütün dizeriz iplere Yoksulluğumuzu dizer gibi dizeriz. Türkü söyleriz fabrikada, tarlada türkü söyleriz Umutlu güzel günlerin türkülerini… Doğurur ve büyütürüz çocukları Biz olmadan büyümez çocuklar Umutlar da öyle… Biz olmadan yarım kalır türküler Sevgiler de öyle… Biz olmadan ne yeşil yeşildir Ne mavi mavi… Yani; Rengini bulamaz renkler biz olmadan Ve mitler ümit olmaz Kadınların eli dokunmadan… Ne varsa dünyada insan eli değen Anası toprak Babası emektir. Ve kadın; Güneş gibi Su gibi Toprak gibi Hayatın ta kendisi demektir.
13 Mart 2019
link: Ziya Egeli, Kadın Olmak, 13 Mart 2019, https://en.marksist.net/node/6621
... previous article
Üniversite Mezunları İşsizlik Girdabında
Üniversite Mezunları İşsizlik Girdabında
next article ...
Venezuela: Devrimle Oyun Oynanmaz
Venezuela: Devrimle Oyun Oynanmaz