324 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın işe iade başvurusu OHAL İnceleme Komisyonu tarafından reddedildi. Bu kararın kendilerine tebliğ edilmesinin ardından, Gülmen ve Özakça, gerçekleştirdikleri basın açıklamasında, yargı yoluna gideceklerini ve açlık grevini sonlandırdıklarını açıkladılar.
Nuriye Gülmen, basın açıklamasına, bu mücadelede kendilerine destek veren herkese teşekkür ederek başladı. “Zulüm varsa direnmek haktır” diyerek bu direnişe başladığını dile getiren Gülmen sözlerine şöyle devam etti: “Yüksel Direnişi bu direnişin adıdır. Tarih sahnesini boş bırakmamak için gerekirse bir mum olalım. Geleceğin öğretmenleri bugüne baktıklarında gördükleri bir boşluk olmasın. Mücadele eden eğitimciler olsun. Bu direniş onurumuzu korumak için başladığımız bir direnişti. Böyle başladı ve bugüne kadar da böyle devam etti.”
Gülmen şunları vurguladı:
“Direnişimiz başka direnişlere örnek oldu. Başka şehirlerde başka direnişler başlattı. OHAL'in karanlığını yardığı için, ‘Hiç bir şey yapılamaz’ dendiği, vekillerin, gazetecilerin tutuklandığı çok çetin bir süreçte başlamış bir direniş. Bugün sokağa çıkmanın fitilini ateşleyen bir direniş oldu Yüksel Direnişi.”
“KHK’ların meşruiyetini yok etti direnişimiz. Biz kendimizi hiç yalnız hissetmedik, halkımız hep yanımızda hissettik. İşe geri dönme hepimizin mücadelesi.”
“AKP iktidarı, iktidarın kullanabileceği tüm araçları kullandı. İçişleri Bakanlığının her türlü imkanları ile saldırdılar. Terörist olduğumuza yönelik açıklamalara varana kadar. Dava devam ederken davayı etkilemeye yönelik açıklamalar yaptılar. Ama bu saldırıların hepsinden güçle çıkmayı bildik. Bu saldırılar bizi yıldırmadı. Mücadeleye başladığımızdan bugüne baktığımızda bugün çok daha güçlüyüz. Bunu direnişimiz sayesinde başardık.”
“OHAL Komisyonu işe iade talebimizi reddetti. Yargı yoluna başvuracağız. Bugün itibariyle açlık grevimizi sonlandırıyoruz. Ama direnişimiz devam ediyor. Hastane süreci bitip sağlığımıza kavuştuktan sonra mücadelemiz devam edecek. Bu mücadele biz bitti demeden bitmeyecek. Mücadele etmekten, direnmekten bizi vazgeçiremediler. Hepinize teşekkür ediyorum.”
Nuriye Gülmen’in ardından konuşan Semih Özakça ise şunları ifade etti:
“Bizce bu direnişin en büyük kazanımı dünya halklarına bir umut olmasıdır. Hem de en kötü ve ağır koşullarda. Bu direniş, irademizi teslim etmezsek bir şeyler başarabileceğimizi gösterdi. Bu direniş tarihsel bir direniştir. Bu direniş tarihe bir not düştü. Bu direniş iktidarın ne kadar acımasız ve pervasız, aynı zamanda güçsüz ve haksız olduğunu teşhir etti.”
“Bizim dava sürecimizde dışarıda verilen mücadele sayesinde, gerek benim gerek Nuriye ablanın tahliye olması dışarıdaki direniş sayesinde olmuştur. Bu da direnişin neler başarabileceğini göstermiştir.”
“Somut kazanımlardan bahsettik. Bir şeyler yapılması lazım. Komisyonun kararı bir yargı yolunu açtı. Yargı adaletli mi? Hayır. Ama bir kanal açılmış oldu. Bu direnişten önce böyle bir ihtimal dahi yoktu. Komisyonu bir oyalama olarak sürdürmeyi düşünüyorlardı. Aslında direniş bu komisyonun gerçekten çalışmasına da neden oldu. İşe iade veya ret kararı vermesi bile bir kazanım. KHK ile alabilirlerdi bu kararı ama binlerce insanı sürüncemede bırakmak için bu yolu tercih ettiler. Bu süreçte intihar eden, psikolojisi bozulan insanlar olmamızı istediler süreci uzatarak. Hayır biz intiharı seçmiyoruz, psikolojimizi bozmuyoruz. Sonuç olarak biz kazanacağız ve direnişimiz sürecek. Mücadelemiz devam edecek. Emekçiler sömürülüyorsa, işlerinden atılıyorsa direnmek haktır. Biz sonuna kadar direneceğiz. Herkese teşekkür ederim.”
Esra Özakça ve Acun Karadağ’ın da katıldığı basın açıklaması “mücadeleye devam” denerek sona erdirilirken, Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, Gülmen ve Özakça’nın hastaneye kaldırılacağını ve yaklaşık altı haftalık bir tedavi sürecinin gerektiğini dile getirdi.
link: Marksist Tutum, Nuriye ve Semih Açlık Grevini Sonlandırdı, 26 Ocak 2018, https://en.marksist.net/node/6180
Varşova Gettosu Ayaklanması
“Ayaklar” Kim, “Babayiğitler” Kim Ola?