Kürtler ve işçiler kaderleri açısından ne kadar da birbirine benziyor... İkisi de eziliyor... Devrimci mücadeleyi benimsemeyen, Marksizm ile bilinçlenmeyen işçi sınıfı ezilmeye, sömürülmeye mahkûmdur. Tıpkı Kürtler gibi...
Kapitalizmle mücadele etmek örgütlenmeyle başlar; örgütlenmek devrimci mücadelede atılacak ilk adımdır...
Kürt sorununda, “Kürt sorunu vardır” demekle iş bitmiyor maalesef. Yapılması gereken çok şey var! Doğuda katliamlar yapılıyor, insanlar amansızca eziliyor, burjuvazi hızını alamıyor baş kaldıranın başı eziliyor... Bunların önüne geçmek gerek... Burjuva medyasına göre Kürt sorunu yok, her şey güllük gülistanlık, yapılan her şey boşuna...
Bir propagandadır sürüyor... ölen asker analarının uzun uzun ağıtlarıyla milliyetçi duygular okşanıyor, linç görüntüleri, linç edileni kurtaran “kahraman polis” nidaları... Bu daha ne kadar sürecek bilmiyorum. Ya diğer analar... Hayallerindeki ülke için savaşan, düşen devrimcilerin anaları...
“Tarafsız olamayız. Tarafsız olmak demek ezenin yanında olmak demektir” demişti arkadaşım. Ne kadar da doğru! Bu insanların hikâyelerini bir de onlardan dinlemek gerek. İnsanların kimliklerine el konulmuş durumda, geçmişlerine ve geleceklerine de... İnsanlar düşüncelerini dile getiremiyor. Zor günler yaşanıyor daha doğrusu yaşatılıyor. Bize de olup biteni izlemek kalıyor...
Kürt sorununa dair adımlar (ki bunlara adım denemez, bir arpa boyu bile yol gidilememiş durumda) sadece AB’ye karşı göz boyama işlemleri olarak kalıyor...
Aynı durum işçiler için de geçerli. Farklı şekillerde olsa da onlar da eziliyor, sömürülüyor. Baş kaldıranlar işten çıkarılıyor... Aynı egemen burjuvazi tarafından... Belki tek fark Kürt kardeşlerimiz katmerli eziliyor, hem işçi-emekçi oldukları için hem de Kürt oldukları için. Bu da çift kat mücadele anlamına geliyor bizim dilimizde!
Olanların en kötü tarafı ise yapılanlara karşı sessiz duranlar, her şeyi kabullenenler, bu kapitalist devlete, burjuva ekonomiye karşı boyun eğenler onların ekmeğine bir kat daha yağ sürmekten başka bir şey yapmıyorlar... Herkesin bilinçlenmesi, bu gidişe dur demesi gerek...
Birlik, beraberlik, bütün engellere rağmen yan yana olabilmek, sırt sırta vermek, en zor anlarda, en sıkıntılı dönemlerde arkanızda dostlarınızın olduğunu bilmek, en önemlisi de yalnız olmadığınızı bilmek... Var mı bundan daha güzel bir duygu? İşte bu nedenledir ki birlik olmalıyız.
ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ, ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİRŞEY
link: Afyon'dan bir MT okuru, Benzerliğe dikkat, 1 Eylül 2005, https://en.marksist.net/node/385
Savaşa hayır ... mı?
Kürt Sorunu Tartışması