İşçi sınıfı, bundan 95 yıl önce Rusya’da Bolşevik Partinin öncülüğünde iktidarı ele geçirdi. Tüm zamanların en etkili başkaldırısı olan Bolşevik Devrimi, dünyadaki sömürücü azınlığa müthiş bir korku salmıştı. Böylelikle egemenlerin savaşları, talanları ve yalanları yerle bir edilmiş, sosyalizmin taşları döşenmeye başlanmıştı. Özellikle de emperyalist savaşı durduran, daha fazla kardeş kanı dökmeyi reddeden işçiler, öncüleriyle birlikte dünyaya parıldayan kızıl bir fenerin ışığı oldular. Bütün ülkelerin işçilerinin sempatiyle karşıladıkları devrim, özellikle de Avrupa’yı etkisi altına almıştı. Avrupalı işçiler Rus işçi kardeşlerinin barış elini tutuyor, fabrikalardan alanlara sel olup akıyorlardı.
1917 Ekim Devrimi bugün de kriz içinde debelenen dünya egemenlerinin kâbusu olmaya devam ediyor. Marksist Tutum, Ekim Devriminin ve onu var eden bilinçli işçilerin aydınlattığı yolda ilerlemeye devam ediyor.
Burjuvazi, Ekim Devrimini yıllardır karalıyor. Öncüsü Lenin’i ve Bolşevik Partiyi kitlelere öcü gibi göstermeye çalışıyor. Oysaki bu tam bir aldatmacadır. Bolşevik Devrimi işçi sınıfının burjuvaziyle hesaplaşmasıdır. İşçileri hiçe sayan asalaklara verilmiş en büyük derstir.
Biz işçilere düşen görev de bu eşsiz tarihimize sahip çıkmak, onun ışığıyla aydınlanmak ve bir kez daha patronların karşısına dikilmek olmalıdır. Kardeşler! Ekim Devriminin öğretileriyle donanmak ve örgütlenmek; sömürüye, haksız savaşlara, ölümlere karşı durmak demektir. İşçi olmanın bilincine varmak demektir. Ekim Devriminin ışığında öğrenelim, öğretelim, örgütlenelim.
Şan Olsun Ekim Devrimini Yaratanlara!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadele Birliği!
link: Ankara’dan bir grup işçi, İşçilerin Şanlı Ekim Devrimi, 17 Kasım 2012, https://en.marksist.net/node/3129
"Türkün Türkten Başka Dostu Yoktur" Yalanı
Burjuvazinin Silahlarından Biri: Alkol ve Uyuşturucu