19 Mart Cumartesi günü Kadıköy’de Irak İşgalinin 2. yıldönümü dolayısıyla TMMOB, Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK ve bazı meslek odalarının düzenlediği savaş karşıtı miting gerçekleşti. 10 binin üzerinde işçi, emekçi ve gencin katıldığı mitingde pek çok sendika, kitle örgütü, meslek odaları, siyasi parti ve çevreler vardı.
Miting Haydarpaşa’dan Kadıköy Meydanı’na yürünmesiyle başladı. Alanda göze çarpan bazı pankart ve sloganlar şunlardı: “Bu Memleket Bizim, Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”, “AKP Amerikan Taşeronluğuna Son!”, “Bütün Devletler Katildir!”, “Darbeciler Yargılansın, Geçici 15. Madde Kaldırılsın!” “ABD Ortadoğu’dan Elini Çek!”, “ABD Askeri Olmayacağız!”, “6. Filoyu Unutma!”, “Bu Memleket Bu Halk Satılık Değil!”, “Savaş Suçlusu Bush Yargılansın”, “Dünya Satılık Değildir!”, “ABD Kuklası İktidar İstemiyoruz!”, “Newroz Piroz Be!”, “Savaşa Hayır, Yaşasın Halkların Kardeşliği!”, “Savaşa Karşı Sınıf Savaşı”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!”, “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!”, “Emperyalist Savaşa Hayır!”, “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!”, “Kapitalist Sömürüye, Emperyalist Savaşlara Karşı Mücadele Bayrağını yükselt”, “Yaşasın Dünya İşçilerinin Kapitalizme Karşı Mücadelesi”.
Düzenleme komitesi adına TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Sami Evren ve diğer konfederasyonların genel başkanları konuştular. Bush ve işbirlikçilerine karşı durmak olarak görülen bir savaş karşıtlığı ve barış-eşitlik-özgürlük istemlerinin vurgulandığı konuşmalarda, Newroz’a ve 1 Mayıs’a çağrı da yapıldı. Başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyen bürokratlarımıza göre, bu dünya, ABD emperyalizmiyle sınırlı bir emperyalizme karşı olmakla yaratılabilir. Evet, başka bir dünya mümkün. Ancak sınıfların ve sömürünün olmadığı başka bir dünya, sadece ABD emperyalizmine karşı çıkmakla değil, bir bütün olarak emperyalizme, dolayısıyla kapitalizme karşı çıkmakla ve dünyanın bütün işçilerinin birleşerek vereceği mücadeleyle yaratılabilir
Bütün savaş karşıtı eylemlerde olduğu gibi bu eylemde de “Savaşa Hayır” sloganı atıldı. Ama bir sınıfın diğer sınıfa karşı mücadelesinden söz ediyorsak eğer, bunu sloganlarımızda da açıkça belirtmeliyiz. Tek başına savaşa karşı slogan atıldığında kitleler bütün haklı, haksız savaşlara karşı olmaya çağrılmış olur. Ama sınıf savaşı ve ezilen ulusun ezenlere karşı savaşı haklı savaştır. Eğer bizler kapitalizmin savaşlarına, barbarlığına karşıysak bu ayrımı yapmamız gerekir. Savaşa karşı olunca dünyaya barış, özgürlük, demokrasi geleceğini söylüyorlar. Nasıl bir barış, nasıl bir özgürlük, nasıl bir demokrasi? Kapitalizm varolduğu sürece savaşlar da olacaktır. İki uzlaşmaz sınıf olduğu sürece barış kapitalistlerin barışı olacaktır. Demokrasi ise, burjuvaziye demokrasi işçi sınıfına diktatörlük anlamına gelecektir. Biz işçi sınıfının kurtuluşu için vereceği savaşlara değil, emperyalist savaşlara karşıyız. Biz kapitalizmin sahte barışından değil, işçi sınıfının barışından yanayız. Biz burjuvaların demokrasisini değil, proletaryanın demokrasisini istiyoruz. O halde sınıfımızın saflarında örgütlenmeli, gerçekten savaşsız, barış dolu bir dünyayı yaratmak için kapitalizme karşı mücadele bayrağını yükseltmeliyiz.
DÜNYANIN BÜTÜN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN!
SAVAŞA KARŞI SINIF SAVAŞI!
EMPERYALİST SAVAŞA HAYIR!
link: Pendik’den büro ve matbaa işçisi Marksist Tutum okurları, 19 Mart Savaş Karşıtı Eylemden İzlenimler, 23 Mart 2005, https://en.marksist.net/node/290
1919 Macar Devrimi
Fabrikalarda Al Kanımızı İçenlerin Bayrağı!