Birkaç gün önce Avusturya Komünist Partisinin inisiyatifinde ve başka demokratik kitle örgütlerinin de katılımıyla gerçeklesen bir miting ve yürüyüş organize edildi. Eylemin sloganı “krizin faturası halka değil patronlara” idi. KPÖ’nün içinde bulunduğu malûm, ancak 7000 kişinin katılımıyla Viyana’daki hükümet binalarının önünde gerçekleştirilen bu eylem, KPÖ’nün pasif ve etkisiz konumu için bile bir başarıydı. Aslında bu ülkede mevcut olan demokratik ve anti-faşist kitle potansiyeli, öncü bir örgütün yokluğu yüzünden yeterince harekete geçirilemiyor. Viyana’da 200.000 kişilik anti-faşist, anti-ırkçı, demokratik kitlesel gövde gösterilerine 15 yıl önce şahit olunabilirken bugün bu tür gösterilerde sayının alabildiğine düşmesi bunun bir kanıtı.
İkinci ve daha anlamlı bir gelişme de bundan haftalar önce gündeme geldi. Burjuva hükümetinin sosyal sigortalar kurumunun sağlık harcamalarında tasarrufa gidilmesi bahanesiyle hazırladığı bir yasa tasarısı, hekimlerin sigortalı hastalara artik kaliteli ve görece pahalı ilaçlar yerine jenerik adı verilen daha ucuz versiyonlarını yazmalarını öneriyordu. Burjuvalar kendi sağlık ve tedavileri için pahalı özel hastane ve kliniklerin odalarını doldururken, yüksek sosyal sigorta primleri ödeyen emekçi halka ikinci sınıf ilaçlar layık görüldü. Ama Avusturyalı duyarlı hekimlerin ve onların örgütünün buna tepkisi çok sert ve kararlı oldu. Protesto ve boykotlar birbirini izledi, burjuva hükümet yasa tasarısını geri çekmek zorunda kaldı. Daha birkaç ay önce sadece silah tekellerini zengin etmek için 18 tane son model savaş uçağına milyarlarca euro yatıran burjuva iktidarı, halkın sağlığı için yapılan harcamaları kısmaya kalkışınca ağzının payını aldı.
link: Avusturya’dan A.E., Avusturya’da Kriz Karşıtı Miting, 1 Nisan 2009, https://en.marksist.net/node/2079
Avusturya da Krizden Nasibini Alıyor
Newroz Nevruz Olmayacak