Geçtiğimiz günlerde İzmit’te bir kişi daha 301’lik oldu. Bir kişi daha diyoruz çünkü 301 vakalarında bir hayli artış yaşanıyor. Tunceli’de bir köylü “sigara yasağını” eleştirdiğinden, Baran Tursun’un babası “yargıyı” eleştirdiğinden ve İzmit’te bir öğretmen ise “polisi” eleştirdiğinden dolayı haklarında 301. maddeden dava açıldı. TCK’nın 301. maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”. Ceberut devlete göre, haksızlıklara karşı sesini çıkarmak, devlet denen “kutsalı” aşağılamakla eş anlama geliyor.
TCK’nın 301. maddesi geçtiğimiz aylarda değiştirilmişti. 301. madde değişmeden önce çoğunluğu devrimcilere ve demokrat aydınlara yönelik olmak üzere yüzlerce dava açılmıştı. Değiştirildikten sonra ise sıradan insanlara bile dava açılmaya başlandı. Bu son hali güya ıslah edilmiş hali, eğer böyle giderse 301. maddeden yargılanmayan kalmayacak gibi.
“Polisi alenen aşağılamak”
Son mağdur bir felsefe öğretmeni oldu. Gazetelere yansıyan habere göre, İzmit’te öğretmenlik yapan Y.Y., ücretlerinin düşük olması nedeniyle kendisi gibi bir öğretmen arkadaşıyla inşaatta ek iş yapıyordu. İş dönüşünde minibüse binmişlerdi ve kendi sıkıntılarından ve hayat pahalılığından söz ediyorlardı. Eskiden Romanların oturduğu prefabrik evlerin önünden geçince aralarındaki sohbet ülkedeki asayiş sorununa çevrildi. O sırada ön koltukta oturan sivil giyimli bir polis geriye dönerek “Şerefsiz oğlu şerefsiz! Vatan haini! Sen polise neden küfrediyorsun” diyerek bağırıp çağırmaya başladı. Ardından kendisinin sivil polis olduğunu söyleyen şahıs 155’i arayarak polis ekiplerine ihbarda bulundu. Olay yerine polis ekibi geldi ve iki öğretmenle sivil polisi önce karakola, ardından da savcılığa götürdü. Hakkında suç duyurusunda bulunulan Y.Y., kendisine hakaret ettiği için sivil polis İ.H.A. hakkında şikâyetçi olduğunu belirtti. Savcılık Y.Y.’nin şikâyetini dikkate almadı. Ama sivil polis İ.H.A.’nın şikâyetini dikkate alarak Y.Y. hakkında TCK’nın 301. maddesinden dava açtı.
Polisi alenen aşağıladığı iddiasıyla Y.Y.’ye dava açılabiliyor. Ama polis adı geçen kişiye “şerefsiz oğlu şerefsiz! Vatan haini!” diye küfrettiğinde bu nedense suç olmuyor ve dava açılmıyor. TCK’nın 301. maddesinden hakkında dava açılan Y.Y.’nin ilk duruşması 7 Temmuzda görülecek.
En ufak bir eleştirinin dahi böylesine büyük cezalarla mahkûm edildiği ender ülkelerden biriyiz. Kuruluşundan bu yana normal burjuva demokrasisinin kırıntılarını dahi içselleştiremedi devlet bürokrasisi. Kutsal devlet anlayışının hâkim olduğu bu topraklarda toplum yıllar boyunca anti-demokratik uygulamalarla susturuldu. AB süreci nedeniyle girişilen demokratikleşme çabalarının da ne derece güdük olduğu son yaşananlarla bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Devlet kurumlarının bekası adına halkın en basit gerçekleri dahi görmesi, dile getirmesi ve eleştirmesine mani olunuyor.
301. maddenin de dâhil olduğu gerici ceza yasalarının hepsi, başta işçi sınıfı olmak üzere tüm toplumu boyunduruk altında tutmak için demoklesin kılıcı gibi tepemizde duruyor. Yüzyıl evvelki gerici yasalarla beslenen bu faşizan mantığı yıkmak için, işçi sınıfının devrimci mücadelesinin büyütülmesi şart. Sınıfların, sömürünün ve eşitsizliğin olduğu kapitalist toplum yıkılmadan ezilen ve sömürülen sınıflar özgürlüğe kavuşamayacaklar.
link: Tuzla’dan MT okuru bir işçi, 301. Maddeden Yargılanmayan Kalmayacak!, 10 Haziran 2008, https://en.marksist.net/node/1810
1 Mayıs 2008’e Dair
ÖSS Duvarına Karşı Miting