Tuzla tersaneler bölgesinde bulunan Selah Tersanesinde bir hafta arayla iki işçi iş cinayetine kurban gitti. Bölgedeki tersanelerde iş cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Tuzla’da patronlar adeta işçi kanıyla sermayelerine sermaye katıyorlar.
Selah Tersanesinde 9 Mayıs günü, 23 yaşındaki İzzet Gider isimli işçi tanker patlaması sonucu parçalanarak yaşamını yitirmiş ve 6 işçi de ağır bir şekilde yaralanmıştı. O günün ertesinde 10 Mayısta gazeteciler Selah Tersanesi patronu Erkan Selah’a “daha önce hiç kaza oldu mu?” diye sorduklarında, Selah patronu “hiç böyle bir şey yaşamadık” diyerek kendini aklamaya çalışmıştı. Oysa daha geçen yıl, aynı tersanede bir işçi yaşamını yitirmişti. Gerçekleri böylesine pişkince gizlemesine rağmen birkaç gün sonra aynı tersanede ikinci iş cinayeti meydana geldi. 17 Mayıs günü öğlen saatlerinde Deniz Kaşıkeman isimli işçi, iki ton ağırlığındaki sacın altında ezilerek feci şekilde can verdi.
Deniz’in ölümünden birkaç saat sonra tersanelerde bir iş cinayeti daha meydana geldi. Bu kez kurban Desan Tersanesinde kaynakçı olarak çalışan Murat Çalışkan idi. Saat 23:30’da, çalıştığı güverteden ambara düşen Çalışkan’ın ölümüyle, tersanelerde sadece 10 gün içinde üç işçi katledilmiş oldu.
Ne kadar gizlemeye ve sorunu geçiştirmeye çalışırsa çalışsınlar, yaşanan işçi ölümlerinin tek sorumluları tersane patronlarıdır. Daha fazla kâr uğruna gece gündüz çalıştırılan işçilerin can güvenliğine dair hiçbir önlem almayan tersane patronları, kana doymadıklarını her fırsatta gösteriyorlar.
Tersane bölgesinde iş cinayetleri, işçi sınıfının örgütsüz ve dağınık olduğu bu dönemde katlanarak artıyor. Burjuva medya bile yaşanan ölümlere kulağını kapatamaz hale gelmiş durumda. Bu katliama dur demek istiyorsak, örgütlü mücadeleden başka bir seçeneğimiz yok! Tersanelerde katledilen 96 işçi kardeşlerimizin yerde kalan kanının hesabını sormak için, tüm gücümüzle sermaye sınıfına karşı örgütlü mücadeleyi yükseltmeliyiz.
link: Tuzla’dan MT okuru bir işçi, Tersane Patronları Kana Doymuyor!, 19 Mayıs 2008, https://en.marksist.net/node/1794
301’de Değişen Bir Şey Yok!
“Şifre Buyurmuş Bir Paşa”