Kapitalizm dünya üzerinde kendi düzenini kurduğundan bu yana, sistemin selameti için sürekli yeni ideolojik propaganda araçları geliştirmiştir. Yaşadığımız tarihsel dönemde bu işi en iyi gören araç da televizyondur. Türkiye burjuvazisinin son on yıl içinde gelişen sektör olarak medya iletişim araçlarına yatırım yapması gözden kaçmıyor. Burjuva kültürünün yeniden üretildiği ve yayıldığı bu iletişim araçları vasıtasıyla topluma sahte umutlar dağıtmaktan, emekçilerin bilincini bulandırmaktan da geri durmuyorlar. Genellikle ABD'de ve Avrupa'da üretilen programların Türkçe uyarlamaları peşpeşe TV'lerde gösterime giriyor. "BBG Evleri", "Popstar", "Biz Evleniyoruz" gibi umut dağıtan ama gerçeklerden oldukça uzak bu programların kapıları emekçi çocuklarına açılarak, tatlı masallarla bireysel kurtuluş hayalleri yayılıyor.
Bu programlardan birisi olan ve Türkiye'ye yeni ithal edilmiş "Popstar" türü yarışmalar, burjuva ideolojisinin-kültürünün egemenlik kurduğu emekçiler için bilinçlerin bir kez daha bulanması, burjuva ideolojisinin etkisinin katmerleşmesi demek. En başta da yarışmalara katılan genç insanların psikolojileri bozulmakta. Bu programlar insanları "ben en iyiyim", "ben popstar olmak için doğmuşum" gibi yanlış noktalara iterek sahte ve çarpık özgüvenlerin, ama aslında güvensizliklerin oluşmasına hizmet ediyor. Önce genç insanların kafasına popstar olabilirlermiş yanılsaması yerleştiriliyor ve sonra da, adeta onlarla alay edilerek kapı dışarı atılıyorlar. Bu yarışmalarda yaşananlar insanlık adına utanç vericidir. İnsanların düştüğü acılar, milyonlar karşısında aşağılanmaları, kaybetmenin getirdiği hayal kırıklığı ve umutsuzluk birer reyting malzemesi haline getirilmiştir.
Bu türden programları izleyenlerin büyük bir kısmı beğendikleri için izlediklerini söyleseler de, aslında gerçek sebep, yarışmalardaki gençlerin çoğunun yoksul işçi ve emekçi çocukları olmaları nedeniyle seyirci konumundaki insanların da "acaba bizden biri de popstar olabilir mi?" düşüncesine kapılmalarıdır. İşçi ve emekçi gençler, yoksulluk ve sefaletten kurtulmak için tek yolun tıpkı piyangodan para çıkması misali böylesi yarışma programlarında seçilmek olduğunu düşünüyorlar. Bu düşünce aslında toplum içerisinde umutsuzluğun ne derece yaygınlaşmış ve derinleşmiş olduğunun göstergesidir.
Oysa bu umutsuzluğun yaratıcısı bizzat kapitalist sistemdir. Burjuvazi bu programlar sayesinde bir taşla iki kuş vurmuş oluyor. Bir yandan işçilerin kendi sınıfsal sorunlarını unutmalarını sağlıyor, diğer yandan da onlara sözümona bir çıkış yolu göstermiş oluyor. Gerçekte ise durum çok farklıdır. Burjuvazinin bize vaat ettiği bu sahte cennetlere olsa olsa içimizden birkaç kişi gidebilir. Toplumun çoğunluğunu oluşturan milyonlarca işçi için ise bu öteki dünyada vaat edilen cennet hayali kadar uzaktır.
Sonuç olarak "popstar" burjuvaziye hizmet ediyor. Gençlerimiz zaten işçi sınıfının mücadelesinden ve tarihinden habersiz yaşamaktadır. Televizyonlardaki aptal yarışma programlarını ve dizileri izleye izleye hepimizi aptallaştırmaya, düşünmeyen ve sorgulamayan boş kafalı insanlara dönüştürmeye çalışıyorlar. Bu yarışmalarda ödül diye sundukları "elma şekerleri", sadece bizi kandırmak içindir. Böylece gençlerin ağzına bir parmak bal çalıp sonra da onları kendi yarattıkları bataklığa gönderiyorlar.
Bu yalanlara karnımız toktur! Biz önümüze atılan artıkları değil, bütün dünyanın zenginliklerini istiyoruz! Bu zenginlikleri biz yarattık; bizleri sefalete ve yoksulluğa mahkum edenlerin yalanlarına ihtiyacımız yok! Ancak önce bilinçlenmeli ve burjuvazinin bu bitmek tükenmek bilmeyen saldırılarına karşı uyanık olmalıyız. Burjuvazinin yalanlarına karşı genç işçi kardeşlerimizi uyarmalıyız, onların da sınıf bilinçli işçiler olarak saflarımızda yerlerini almaları için yardımcı olmalıyız.
Unutmayalım, zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok! Ama kazanacağımız bir dünya var!
link: Çağlayan'dan MT okuru bir işçi, Popstar kime hizmet ediyor?, 28 Mart 2004, https://en.marksist.net/node/1216
Terörizm Heyulası ve Burjuvazinin “Terörle Mücadele” Terörü
Anket İşçileri