Dingin dingin kar yağıyor Petrograd sokakları kar Yer beyaz, gök beyaz Her yan, her taraf kar Beyaz Petrograd’ın üzerine kızıl yıldız düşüyor Bu gece soğuk işlemiyor insanın içine Rüzgâr soğuğu da alıp gitmiş Petrograd’dan Petrograd’da burjuvalar Petrograd’da soylular kontlar, kontesler hanımlar ve beyler gece ziyafetinden dönüyorlar Konteslerin ağır siyah kürkleri karları süpürüyor Kızıl Müfrezeden işçi İvan: Bekleyin diyor az daha bekleyin! Yürüyün yumuşak karlarda ve azarlayın uşaklarınızı… Kontum, kontesim, hey görgüsüz burjuvam tadını çıkartın gecenin Varoluşunuzun son saati geliyor! Bu gece dürülecek düzeninizin defteri Şafak sökerken tarihin yeleleri proletaryanın eline geçecek! Petrograd’a kar yağıyor Kızıl müfrezelerin ayak sesleri Çarlık saraylarının duvarlarında yankılanıyor Binlerce işçi ve asker Ellerinde tüfekleriyle şehre sokuluyorlar Ağır çizmelerini usulca basıp karlara mevzi alıyorlar Hükümet binaları sarıldı... Petrograd’a kar yağıyor Saat sabaha karşı dört suları İşçi Zorin sevinçle haykırıyor: “Harekete geçtik Hükümet binaları düştü Bakanları tutukladık” Havadis var Bolşevik karargâhı Smolni’ye Junkerler Neva üzerindeki köprüleri açmışlar Karşı-devrim silah kuşanmış! Karargâh Smolni beyaz örtüye bürünmüş Geceye inat pırıl pırıl parlıyor Smolni bir arı kovanı Geleceği doğuran ebeler işbaşında Devrim buradan yönetiliyor Devrimin karargâhına havadisler düşüyor Kronştadlı bahriyeliler Junkerleri püskürtmüş… Tan vakti Gece çoktan geride kaldı Petrograd’da kar durdu Karın yerini ıslak ve puslu bir hava aldı Süngülü askerler haykırıyorlar: Artık hükümet kalmadı, Kerenski kaçtı! Burjuvalar, soylular, generaller ve bilcümle egemen sınıf şaşkın! Menşevikler, Sosyal Devrimciler, Kadetler şaşkın! Öfkeden kuduruyorlar Birkaç saat ömür biçiyorlar devrime Küçümsüyorlar işçi devrimini Ama devrim işçilerin ellerinde yükseliyor, genişliyor Gevezeliklere aldırmıyor Bolşevikler Lenin ve Troçki kaya gibi sert ve kararlı Uzlaşma yok, zafer proletaryanın! İşçi ve Asker Sovyetleri Kongresi ilan ediyor: “Son dâva kesin olarak gerçekleşmiştir” Cepheden haberler geliyor Askerler Sovyet iktidarını tanıyor Devrim yayılıyor ve pekişiyor Sovyet Kongresi… 26 Ekim, saat 20.40 Kısa boylu sağlam yapılı bir adam Çıplak ve çıkıntılı bir kafası var Gözleri küçük burnu kalkık Ağzı ince bir adam Yıpranmış elbiseleriyle kongre salonuna süzülüyor Alkış tufanı eşliğinde kürsüye yürüyor Lenin Mermer sütunlara çarpan sözleri çın çın ötüyor Metal gibi soğuk ve katı bu sözler “Şimdi işimiz sosyalist düzeni kurmak…” Salondakiler donmuş adeta Mermer sütunların bir parçası şimdi onlar Tarih nehrinin yatağı bu basit sözlerle kesin olarak değişiyor Lenin’in ağzından çıkan her söz bir kurşun İlk iş barışı gerçekleştirmek: İlhak yok! Tazminat yok! Barış, Ekmek, Toprak! Halklara özgürlük! Salon alkıştan çınlıyor Kahırlı yüzler gözyaşlarıyla ıslanıyor Alkış sesleri duvarları aşıp sokağa taşıyor İşçi müfrezeleri Kadınlar ve erkekler Silah elde şarkı söylüyorlar: Baskıcı ve despot Rusya! Halklar hapishanesi Rusya! Hey örümcek kafalı Çarların Rusya’sı! Hey burjuva Rusya! Yıkıldın işte bak! Yerle yeksan oldun Atıldın tarihin çöplüğüne Ne Kazakların kaldı ne de kanlı çizmelerin Ne kamçın kaldı ne de hapishanelerin Ne sömürü kaldı ne de kölelik İşçi kanıyla sulanmış meydanlarda şimdi Kızıl bayraklar göndere çekiliyor Güneş yeniden doğuyor Ve Lenin’in ordusu geleceğe yürüyor!