Published on Marksist Tutum (https://en.marksist.net)

Home > Can pazarında yaşam

Can pazarında yaşam

Maltepe'den MT okuru bir işçi, 15 Eylül 2005

image001.gif

image001.gif

Kimi zaman basında görürüz ama genelde bildiğimiz bir uygulamadır insanların balık istifi şeklinde taşınmaları. Televizyonlarda insan kaçakçılığı haberlerinde gündeme gelse de bugün pek çok işyerinde işçiler insanlık dışı koşullarda işyerine götürülüp getiriliyorlar. Tarım sektöründe sıkça karşılaşılan güvenliksiz, istifleme işçi taşınması metropollerde bile yapılıyor. En son basına Adana’dan bir haber yansıdı. Adana’da hepsi genç kadın olan su işçileri kamyonete doldurulmuşlar ve kamyonetin kapıları trafik cezası almaktan korkan şoför tarafından sıkıca kapatılmış. Öyle ya içerdeki işçiler kendi çocukları değildi, nefes alırlar mı almazlar mı? Böyle bir taşınma insanca mı değil mi? “Ona böyle söylenmişti, ekmek parası için taşıyordu ve trafikte ceza almamalıydı”. İşte yabancılaşma ve işte insanı insanlıktan çıkaran kapitalist sistemin can pazarı. İçeride nefessiz kalan işçiler var güçleriyle kamyonetin kapılarını yumrukluyorlar ama nafile. Kırmızı ışıkta durduğunda gürültüleri duyan vatandaşların ihbarı genç işçileri ölümden kurtarıyor. Evet, işverenler işçileri insanca koşullarda servislerle taşırlarsa, insanca yaşanacak ücret verirlerse nefesleri daralıyor. Onların canı sermayeleri, işçiler için yaptıkları her harcama onların ödünü kopartıyor. Daha fazla kâr hırsıyla onlar insanlık dışı uygulamalara sarılıyorlar. İşte kapitalizmin yarattığı vahşet ve biz işçilerde yarattığı yabancılaşma…
Geçenlerde bir arkadaşım da bahsetmişti kamyonette taşındıklarından. İstanbul’un göbeğinde hatırı sayılır bir tekstil firması da işçilerini kapalı kamyonette taşıyormuş. Fakat işçiler işyerinde o kadar kötü koşularda çalışıyorlar ki kapalı kamyonette taşınmaya hem alışmışlar hem de şu an öncelikli sorunları bu değil. Neden diye soruyorum kendime; biz işçilerin ürettiğimiz patatesten, pamuktan, penyeden bir farkı olmalı! Biz bunun ayrımına ne zaman varacağız? Kapitalistler bizim kötü koşullarda çalışmaya, baskılara boyun eğmemizi, hakkımızı aramamamızı sağlamak için var güçleriyle çalışıyorlar. Yani bizleri patatesten, penyeden bir farkımız olmadığına alıştırıyorlar ve bu koşulları kanıksamamız için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Sadece işten eve giderken değil, dolmuşlara, otobüslere balık istifi gibi yığılanlar da yine biz işçileriz. Oysa biz hayatı yaratıyoruz. Biz olmazsak lüks içinde yaşayamazsınız, biz olmazsak kâr elde edemezsiniz, biz olmazsak beslenemezsiniz… Biz olmazsak klimalı arabalarınızda, özel uçaklarınızda, lüks otobüslerinizde seyahat edemezsiniz. Biz olmazsak tankınız topunuz olmaz. Bir gün bu gerçekleri sınıfımızın bütünü kavrayacak ve sizin fikirlerinizin esaretinden sınıf olarak kurtulacağız. İşte o zaman insan, insan olacak! Ve bunu sosyalizmle başaracağız!

15 Eylül 2005
Emeğin sorunları
Share

Source URL:https://en.marksist.net/node/391